Özdağ’dan imam Konakçı hakkında suç duyurusu
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, imam Halil Konakçı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Prof. Dr. Ümit Özdağ, ”Diyanet İşleri Başkanlığı’na tavsiyem; bu zatın ülkemize, halkımıza, İslam dinine daha fazla zarar vermeden Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan uzaklaştırılmasıdır.” dedi.
Ümit Özdağ, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
”İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde Zafer Partisi avukatlarıyla birlikte, Halil Konakçı isimli bir imamla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Bu zat kamuoyu önünde haddini, bilgisini aşan spekülatif açıklamalarla ön plana çıkmaya çalışan, partimize üstü örtülü ama çok açık şekilde sataşmalarda bulunan bizle polemiğe girmek için çalışan ama muhatap alıp cevap vermediğimiz bir kişi. Din adamı olduğunu söylemek mümkün değil. Zaten din adamı olmaya uygun bir hayatının ve kariyerinin olmadığı, şaibeli İzmir günlerinin ortaya çıkmasıyla da bütün Türk kamuoyu tarafından anlaşılacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’na tavsiyem; bu zatın ülkemize, halkımıza, İslam dinine daha fazla zarar vermeden Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan uzaklaştırılmasıdır.
Bugün yapmış olduğumuz suç duyurusunun konusu Hatay’dır. Hatay ile ilgili yapmış olduğu edepsiz, terbiyesiz, gayri milli açıklamaları Türkiye’nin birliğine düşman ve Baas rejiminin yıllardan bu yana bir yalana dayanan iddiasını da destekleyen bir açıklama yapmıştır. Hatay, ağır bir deprem yaşadı. Antakya adeta atom bombası yemiş gibi yıkıldı. Bu deprem sonrasında Hatay’da nüfus değişimi ve Hatay’ın adete Türksüzleşmesi gibi bir süreç yaşanırken bu zat hiç üstüne vazife olmayacak bir şekilde böyle hassas bir zaman diliminden geçerken kalktı Esat rejiminin, Baas rejiminin Hatay’la ilgili iddiasını tekrarladı. Hatay’da 1939’da Arapların çoğunlukta olduğunu söyledi. Şimdi bir dansöz gibi kıvırmaya çalışıyor ama söylediği Hatay’ın bir Arap kenti olduğudur.
Hatay Memlüklülerden Osmanlılara geçmiş, Hatay bir Türk devletinin topraklarından diğer Türk devletinin topraklarına geçmiş ve İstiklal Harbi sonrası kısa bir süre Fransızlar tarafından yönetilmiş ve Suriye’ye bağlanmak istenirken Hatay’da Türk nüfusunun çoğunluk olduğu görülmüş ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.
Bu kadar açık bir durumken Diyanet’e bağlı bir memurun, TC vatandaşlarının ödediği vergilerle maaşını alan birinin Hatay’da Araplar çoğunluktaydı diyerek Baas rejiminin tekrarladığı bir hususu böyle bir süreçte tekrarlaması bu zatın milli güvenlik tehdidi olduğunu ortaya koymaktadır.
Buna bir daha cesaret ederse yapmış olduğu her alçakça saldırıyı en sert şekilde hukuk çerçevesinde cezalandıracağız. Çünkü bu zat Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik aynı PKK gibi açıklamalarda bulunmuş, hadsizliğini göstermiş ve utanmadan Fransızlara övgü düzmüştür. Be cahil Fransız emperyalizmini Cezayir mücahitlerine sor. Neden milli mücadele verdiler, neden Tunus direndi?
Evet emperyalistlerin çanak yalayıcıları böyle olur. Bazen hoca kılığında çıkabilirler. Biz her hacının her hocanın gerçek Müslüman olmadığını gayet iyi biliyoruz. Biz suç duyurusu başvurumuzu biraz evvel avukatlar aracılığıyla yaptık.”