Özkan Rona: Bursa Öğretmenevi öğretmenlerindir, ranta terk edilemez!
1993 yılında hizmet vermeye başlayan ve Bursa’da yaklaşık 40 bin emeklisiyle birlikte öğretmene hizmet vermeye çalışan öğretmenevinin işler acısı hali, Eğitim – İş Bursa Şubesi’nin tepkisine neden oldu.
Şube Başkanı Özkan Rona ve sendika üyeleri, düşük kalitede hizmet veren öğretmenevinin bir bölümünün de piyasanın çok altında bir kira bedeli ile özelleştirilmesini eleştirdi.
Eğitim – İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, sendika üyeleriyle birlikte Bursa Öğretmenevi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Başkan Rona’nın yaptığı açıklama şöyle:
‘’Öğretmenevleri mevzuatımızda, aslî fonksiyonları eğitim çalışanlarının konaklama ihtiyacını karşılamak olan, ayrıca yeme-içme, spor, eğlence ve eğitim ihtiyaçları için yardımcı ve tamamlayıcı birimleri de bünyelerinde bulunduran kurumlar olarak tanımlanmış,
Kuruluş amaçları ise:
“(1) … eğitim çalışanlarının konaklama ihtiyacını karşılamaktır. Bununla birlikte dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını da imkânları ölçüsünde yerine getirir.
(2) Kurum, eğitim çalışanlarının sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile meslekî eğitim alanında gelişimlerine ilişkin faaliyetlere imkânları ölçüsünde destek sağlar.” şeklinde açıklanmıştır.
Arkamızda gördüğünüz bu bina, kuruluşunda belirlenmiş olan hiçbir amacı yerine getirememektedir.
Bursa’da görev yapmakta olan ve emekliye ayrılmış 40 binden fazla öğretmene hizmet vermesi gereken Bursa Öğretmenevi, düşük kaliteli bir pansiyondan farksız durumdadır. Türkiye’nin 4. büyük kenti olan Bursa’da Öğretmenevinin toplam yatak sayısı yalnızca 28’dir. Bursa’ya nüfus bakımından yakın olan illerden Adana Öğretmenevi 79 yataklı, Antalya Öğretmenevi 185 yataklı, Kocaeli Öğretmenevi ise 210 yataklıdır. Bu kıyasla bile düşünüldüğünde 28 yataklı Bursa Öğretmenevi’nin yatak kapasitesi, emsali iller bir yana dursun, küçük ilçelerdeki öğretmenevlerinden daha azdır.
Hizmete açıldığı 1993 yılından bu güne ihtiyaca uygun olarak kapasitesinin arttırılması gerektiği halde hiç bir iyileşme yapılmamış, tam aksine sosyal alanları kapatılarak yalnızca konaklama hizmeti veren işlevsiz bir pansiyona dönüştürülmüştür. Üstelik, öğretmenevinin odaları da konaklayanlar tarafından Google’da “Dökülen delik deşik havlu ve battaniyeler, sallanan tuvaletleri ve kirli duvarları ile pek cazip bir Konuk evi olmadığı görüşündeyim. Bursa gibi büyük bir kente yakışır bir Öğretmenevi olmamasının ayıbını kentin belediyesine, Eğitim Yöneticilerine ve Siyasilerine yüklüyorum.” şeklinde ifade edilmektedir. Bir başka konuk ise “Çalışmayan bir asansör, 2. dünya savaşından kalmış bir görünümde oda, perdeler o kadar eskimiş ki yer yer yırtık ve delik, pike olarak verilen kumaş parçası de perdelerden daha eski. Dolaplar dağılmak üzere. Öğretmen evleri içinde daha kötüsünü görmedim.’’ diye yorumlamaktadır.
Biz de iddia ediyoruz ki; Bursa Öğretmenevi Türkiye’nin en bakımsız, en işlevsiz, en kötü öğretmenevidir.
Bursa öğretmenevi geçmiş yöneticilerinin basiretsizliği nedeniyle büyük borç batağına düşürülmüştür. Çalışanların kıdem tazminatları, vergiler, sigorta primleri gibi ödemeler zamanında yapılmadığından, biriken borcu 400 bin TL’yi geçmiş, bu borç batağından kurtulmak için de, öğretmenevin bahçesi özelleştirilmiştir.
Yan tarafta gördüğünüz fast food salonu, öğretmenevinin kafeterya ve bahçe bölümü kapatılarak özel bir işletmeciye kiraya vermek suretiyle oluşturulmuştur. Hiçbir yerinde öğretmenevine ait olduğuna dair ibare bulunmayan bu mekan, öğretmenevinden bağımsız, tamamen ticari amaçlı bir işletme olarak hizmet vermektedir. 300 metrekarelik bu alanın kiraya verilmesi aşamasında ise, emsalleri üzerinden piyasa araştırılması yapılmamış, kira tespiti rastgele yapılmıştır. Çevresinde bulunan emsali bir işletmenin 5’te 1’i miktarında bir kira miktarı ile adeta peşkeş çekilen alanın kira bedeli, küçük bir okul kantini kadar bile değildir.
Üstelik elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerinin hangi yollarla faturalandırıldığı da merak konusudur.
Öğretmenlere hizmet sunması gereken bu tesisin kiraya verilmesi kamu zararı oluşturduğu gibi, öğretmenlere de hiçbir yararı yoktur. Piyasadaki fiyatlara eş değer hizmet veren bu tesiste, sözleşme gereği öğretmenlere özel fiyat tarifesi oluşturulması zorunlu olduğu halde, yoldan geçerken uğrayan bir vatandaşa uygulanan fiyatlar neyse öğretmenlere de aynı fiyatlar uygulanmaktadır.
Kuruluşunda, öğretmenlerin buluşma, sosyalleşme, sanatsal ve kültürel etkinlikler yapma; dolayısıyla kendilerini geliştirme alanı olarak planlanan bu tesisin kütüphanesi, bilgisayar salonu, dinlenme ve okuma bölümleri ortadan kaldırılmış, 1. katında bulunan kafeteryası ile bir kahvehane görünümüne dönüştürülmüştür. Emekli öğretmenlerimizin sıkça uğradığı öğretmenevinde uzun süre asansör ve giriş kat tuvaletleri yaptırılmamış, sergilenen bu tutumla onlara adeta “gelmeyin” denilmek istenmiştir. Öğretmenlere reva görülen bu muamele en yalın haliyle saygısızlıktır, kıymet bilmezliktir, vefasızlıktır.
Sayın Valiye ve Sayın İl Milli Eğitim Müdürüne sormak istiyoruz:
- Bursa’da daha kötüsü olmayan bu kamu sosyal tesisini öğretmenlere ve yakınlarına yakıştırıyor musunuz?
- Eskiden defnelerin, zakkumların, asmaların ve ağaçların bulunduğu bahçenin yerin ticari bir işletme açtırmak hangi sosyal amaca hizmet ediyor?
- Bir kentin eğitim başarısı öğretmene verilen değerle doğrudan ilgilidir. Bursa’nın öğretmenlerinin hak ettiği değer bu mudur?
- Türkiye’nin en kötü öğretmenevine sahip kent unvanını bundan sonra da taşımaya kararlı mısınız?
Kentimiz yöneticilerine, siyasetçilerine, özellikle de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanına çağrımızdır. Gelin, öğretmenevini bu içler acısı durumundan kurtaralım. Bursa’yı tarihine, kültürüne ve büyüklüğüne uygun bir öğretmenevine kavuşturalım. Öğretmenlerimizin sosyal, kültürel ve sanatsal alanlarda kendilerini geliştirecek olanaklara sahip olması, kentimizin eğitim seviyesini de yukarılara taşıyacaktır.
Kentimiz, Bursa’nın öğretmenlerinin hak ettiği sosyal alanlara sahip bir tesisi yapacak olanaklara fazlasıyla sahiptir.
Yeter ki yapılmak istensin, yeter ki öğretmene değer verilsin.’’