PAGEV Başkanı Eroğlu’ndan TBB’ye sert cevap: ‘Kendi işlerine baksınlar’
01 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek Çevre Kanunu ile ilgili sular durulmuyor. Plastik poşetlerin ücretli olması ile gündemdeki yerini koruyan kanundan hem plastik üreticilerinin, hem de tüketicilerin zarar görmemesi için önerilerini dile getiren PAGEV’i lobi yapmakla suçlayan Türkiye Barolar Birliği’ne PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu cevap verdi:
“Türkiye Barolar Birliği kendi işine baksın. Ülkede kendi konularıyla ilgili tüm sorunları çözmüşler gibi bu konuya eğilen Birlik temsilcileri güçlerinin sadece plastik sektörüne yeteceğini düşünüyor olmalı. PAGEV olarak yakından izlediğimiz Çevre Kanunu ile ilgili gerek üretici, gerekse tüketiciyi doğrudan etkileyecek noktalar konusunda görüş ve önerilerimizi ilgili merciler nezdinde dile getirmek en doğal hakkımızdır. Sancılı bir geçiş sürecinden bahsediyoruz. 10 bin insanın işini kaybetme riski olduğunu söylemek lobicilik midir?”
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi; “Çevre Kanunu ile ilgili çalışmalar başlatıldığı günden bugüne konunun hem takipçisi olduk hem de katkıda bulunduk. İddia edilenin aksine Kanuna karşı olmak bir yana sanayinin görüşlerini paylaşarak katkı sağladık. Bir sektörü temsil etmenin verdiği sorumluluğun farkındayız. Bu doğrultuda daha çok plastik poşetlerin ücretli olması ile ilgili gündemde olan kanunda ucu açık olan noktaları vurgulamak, yaşanabilecek sonuçları açıklamak da bizim görevimizdir. Eğer bu kanun ile plastik poşet üretimi yüzde 50 düşecekse ve 10 bin kişi işsiz kalacaksa bunu tabii ki söyleyeceğiz. Döngüsel ekonomiye inanan ve bu kapsamda çalışmalar yapan bir Vakıf olarak elbette plastik poşetlerin bilinçli tüketilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kaldı ki sorun sadece plastik açısından da ele alınmamalı tüm alanlarda gereksiz tüketim sonlandırılmalıdır. Plastik yasak ama istediğiniz kadar kâğıt poşet kullanabilirsiniz demek de tutarsızlıktır.”
Türkiye Barolar Birliği’nin konuyu popülist bir tartışmaya çevirmeye çalıştığına dikkat çeken PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu; “Biz çatışma değil uzlaşı istiyoruz. Ne üreticilerimiz, ne tüketicilerimiz ne de çevre zarar görsün istemiyoruz. Söylemleri hiçbir temele oturmayan Türkiye Barolar Birliği’ne kendi işine bakmasını öneriyoruz. Ülkede kendi konularıyla ilgili tüm sorunları aşmış olmalılar ki plastik poşet ücretleri ile ilgileniyorlar. Yoksa güçlerinin sadece plastik sektörüne mi yeteceğini düşünüyorlar? Biz ülkesini, çevresini, ülke insanını seven bir Vakıf olarak bünyemizde kurduğumuz Geri Dönüşüm İktisadi İşletmemiz PAGÇEV ile sadece 2018 yılında 300 bin tona yakın atığı toplayarak geri dönüşüm zincirine kazandırdık. Plastik sektörü ‘Sorumlu Endüstri’ yaklaşımıyla bunları yaparken onlar çevre için, geri dönüşüm için ne yaptı?” dedi.
Avrupa’nın en büyük ikinci, dünyanın en büyük altıncı plastik üreticisi konumunda bulunan; 11 bin işletmesi, 250 bin kişilik istihdamı ve 34 milyar dolarlık cirosu ile Türkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörler arasında yer alan plastik sektörüne yapılan bu saldırıları son derece haksız bulduklarını belirten Yavuz Eroğlu:
“PAGEV olarak amacımız ekonomik güçlüklerin yaşandığı bu dönemde işsiz kalacak 10 bin insanı gündeme getirerek bu konuda önlem alınmasına katkı sağlamak. Sancılı bir geçiş sürecinden bahsediyoruz ve bu noktada üreticilerimizin ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edebilmesi için desteklenmeleri gerektiğinin de gözden kaçırılmaması gerekiyor. Geçen sene çıkartılması başlaması düşünülen uygulamanın kademeli olması gerektiğini düşünüyorduk ve bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar sonucunda Perakendecilerin istediği şekilde 2018 de değil 2019 ‘da bu uygulamaya başlanıyor. Perakendeciler bu yasayı kâra çevirmek istiyor. Eskiden parayla alıp bedava verdikleri poşeti şimdi 25 kuruşa satacaklar hem de 10 kuruşu kendilerinin olacak. Bu yönetmelikteki asıl amacın perakendeciye para kazandırmak, tüketiciye ek bir maliyet getirmek olmadığı unutulmamalıdır. Vatandaşı eğitip poşetleri geri dönüşüme kazandırmalarını teşvik etmek yerine vatandaştan her poşet için para almak kısa vadeli bir çözümdür. Önerimiz tüketicinin poşet için vereceği paraların bir çevre fonuna aktarılması ve bu fonun halkın geri dönüşüm konusunda bilinçlendirilmesi çalışmaları için kullanılmasıdır” diyerek açıklamalarını bitirdi.