Palandöken: Uyuşturucu kullanım yaşı 14’e kadar düştü

Palandöken: Uyuşturucu kullanım yaşı 14’e kadar düştü
13.03.2019
A+
A-

Mesleki eğitimin, gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tuttuğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Uyuşturucu gibi madde bağımlılığının kullanım yaşı gittikçe düşüyor. Geçtiğimiz yıl bu nedenle tedavi görenlerin en genci 14, en yaşlısı 78 yaşında olarak emniyetin kayıtlarına geçti. Kamu ve özel kurumlar, tüm Sivil Toplum Kurumları, vatandaş, aile olarak her birimiz bu konuya hassasiyetle yaklaşarak mücadelemizi artırmalıyız. Madde bağımlısı olan kişilerin topluma ve ekonomiye kazandırılmasının en iyi yöntemlerinden birisi mesleki eğitimdir. Çünkü usta baba yarısıdır. Usta çırağını her zaman kontrol eder, kendi gözetiminde tutar, hayata hazırlar” dedi.

“UYUŞTURUCUDAN TEDAVİ GÖRENLERİN EN GENCİ 14 YAŞINDA”

Uyuşturucu ve madde bağımlılığı boyutlarının her geçen gün büyüdüğünü hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizin kanayan yarası uyuşturucu ve madde bağımlılığı maalesef her geçen gün varlığını artırıyor. TESK Basın birimimizin, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu’ndan derlediği veriler durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Madde bağlantılı ölümler 2013’te 232 iken 4 yılda yüzde 305 artarak 941’e çıktı. 2017’de ayakta ve yatarak madde bağımlılığından tedavi görenlerin sayısı 223 bin 627 oldu ve ilk madde kullanım yaşı en çok 15 ile 24 yaş arasında yoğunlaşıyor. Uyuşturucu ile ilgili her şeyi alo 191’e bildirmemiz lazım. Bununla mücadele bir vatandaşlık görevidir” diye konuştu.

“GENÇLERİN TOPLUMA KAZANDIRILMASI İÇİN MESLEKİ EĞİTİM ÖNEMLİ”

Madde bağımlılığıyla mücadelede mesleki eğitimin önemini vurgulayan Palandöken, “Gençlerin bu illetten kurtulması, topluma kazandırılması için mesleki eğitimin önemini her fırsatta vurguluyoruz. TESK olarak geçmiş yıllarda alt teşkilatlarımızla birlikte Umut Yıldızı Projesine destek verdik. Suçlardan ve zararlı alışkanlıklardan korunarak mesleki beceri ve iş imkânı vererek birçok insanın sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılmasına katkıda bulunduk. Çünkü mesleki eğitime yönlendirme ne kadar artarsa, usta-çırak ilişkisi ile hem ekonomiye hem de topluma faydalı bireyler o kadar artacaktır. Usta – çırak ilişkisinde eğitimle birlikte aile olma, koruyup kollama sorumlulukları da esastır. Usta çırağını her zaman korur, kollar, sosyal ilişkilerinde yanlışa sapmasını engeller, doğruya yönlendirir, hayata hazırlar, çırağını her zaman gözetiminde tutar. Çıraklık eğitiminin zorunlu olması esnaf ve sanatkârımız için çok olumlu bir gelişme oldu fakat ülkemizin kalifiye eleman ihtiyacı ve esnafımızın çırak bulamama sorununu tam olarak çözmüş değil. Bu durum istihdamın da önünde bir engel oluşturuyor” şeklinde söyledi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.