Pişti olmak!
Mülakatlarda sık yaşanan olaylardan biri de pişti olmaktır. Bazen çalışma arkadaşınız ya da amiriniz, astınız, bazen de okul-mahalle arkadaşınız ya da komşunuzla burun buruna gelirsiniz mülakat öncesi bekleme salonunda.
Kendinizi kötü bir şey yaparken yakalanmış gibi hissedersiniz. Arkadaşınız ya da astınız-üstünüzken bir anda rakibiniz konumuna geçer karşınızdaki. Bunun mahcubiyetiyle gülümsemeye çalışırsınız. Durumu kurtarmak için kırık dökük birkaç kelime dökülür ağzınızdan ama siz bile inanmazsınız söylediklerinize.
Aslında bu durumun suçlusu, sizi pişti yapan zihniyettir ve onlar içeride umursamaksızın birilerini bunaltmakla meşguldürler.
İşte böyle bir durum, bu kez karşı 2 komşunun başına geliyor. Kız da oğlan da aynı iş için aynı anda başvururlar. İyi de bunda ne var ki? Mülakatı planlayanlar nereden bilsin bekleyenlerin komşu, arkadaş, amir, memur olduğunu değil mi?
Gerçi anlatacaklarımız bundan sonra başlıyor ama bu durumda yine de pişti olmayı engellemek mümkün. Birden fazla oda ya da bekleme salonu ile birazcık planlama bu işi çözer.
Neyse gençler mülakat öncesi birbirlerine aslında öylesine müracaat ettiklerini, ısrarlı çağrılar karşısında da, ‘Ee hadi bir bakayım dedim neyin nesiymiş bu iş?’ diyerek geldiklerini anlatırlar. Sonra peş peşe mülakata girerler. Derken akşam kapı çalınır. Kız kapıyı açar. Mülakatta karşılaştığı gençtir kapıyı çalan. Aralarında şu konuşmalar geçer:
-Ya bugün mülakata girdik ya…
-Evet. Karşılaştık seninle. Nasıl geçti?
-Kötü geçti. Ama seninki iyiymiş.
-Kim söyledi ki?
-Görüştüğüm yetkili : ‘Seni işe alamayacağız. Çünkü komşunu işe almaya karar verdik’ dedi.
-İlginç. Aramadılar halbuki beni.
-İşte benimle haber gönderdiler. Yarın gidip işe başlayacakmışsın…
Kızcağız şok olmuş. Bunu anlatırken bile hala olayın etkisindeydi. ‘Peki’ dedim. ‘Başladın işe değil mi?’. ‘Hayır’ diye yanıtladı sorumu. ‘Böyle bir şirkette çalışmayı asla istemedim.’
Bu şirket hangisi mi? KOBİ olsa ‘Hadi neyse’ diyeceğim. Büyük GSM şirketlerinden biri… Belki de en büyüğü.