ROK’unda Boncuk Arayan Bilge(!)
O bir ahlaksız.
O bir kalitesiz.
O bir yandaş.
O bir satılık kalem…
O, yaygın inanışa göre Ankaralılar’ın çalınan paraları ile kurulan yandaş TV kanalından dahi kovulan bir edepsiz.
İşte o edepsizin sosyal medya hesabından paylaştığına göre;
Bilge(!) lider kendisini telefon ile aramış, “onu ekranlarda görmeyi özlediğini” söylemiş.
Konu hakkında bir yalanlama gelmediğine göre söylenilene inanmak durumundayız.
Bilge(!) lider o ahlaksızı, o yandaş kanalda; “3 Mayıs Türkçüler günü ve Alparslan Türkeş hakkında söylediği sözlerden dolayı” arayıp kutlamış.
Merhum Alparslan Türkeş bu ahlaksızın, bu kalitesizin, bu edepsizin, bu satılmış kalemin takdirine muhtaç kaldıysa vay o davanın haline!
Alparslan Türkeş’in isminin o edepsiz ile aynı satırda yer alması dahi merhuma hakaret sayılır.
Peki sizce sahte bilge, bu tip ipe sapa gelmez beyanlar ile ne yapmaya çalışıyor?
Bizce ROK’unda boncuk arıyor.
Yaptıklarına, söylediklerine bakınca akıl sağlığı ile ilgili ciddi kaygı duymamak içten değil.
O nedenle artık ona söyleyecek sözümüz yok.
Ama ya o arkasında duran, bir zamanlar adam sandığımız isimlere ne demeli?
Yahu Allah rızası için birazcık aklı selim ile düşünün.
Eminim siz de göreceksiniz kimin peşinden gittiğinizi.
***
Fıkra bu ya;
İki gezegen uzayda karşılaşır.
Yaşlı olan genç olana; “Hayırdır seni biraz üzgün gördüm” der.
Genç olan; “Sorma” der. “Geçen gün doktora gitmiştim, bende insan buldu!”
“Merak etme” der yaşlı olan. “Bir kaç yüz yıl sonra kendi kendini yok ediyor.”
Yaşanan covid 19 salgınını en iyi anlatan fıkra bu sanırım.
İster bir kısım bilim insanının iddia ettiği gibi laboratuvarda üretilmiş olsun, isterse yarasalardan, onların yaşam alanlarını ihlal etmiş olmamız nedeniyle bulaşmış olsun, tüm dünyayı esir alan ortak düşman covid 19.
Sanırım bu gerçeği anlayamayan tek kişi Sayın Cumhurbaşkanı…
Onun derdi mi?
Onun derdi muhalefet.
Onun derdi CeHaPe…
***
Son günlerin en çarpıcı kararı, futbol müsabakalarına devam edilecek olması.
Ahmet Kaya’nın şarkısı gibi;
“Nerden baksan tutarsız, nerden baksan ahmakça.”
İnsanın aklına Roma İmparatorluğu’nda krallarını eğlendirmek için, aç arslanların önüne atılan insanlar geliyor.
Onlar can derdinde iken, seyredenler kralları için tezahürat yaparlarmış.
Yüzyıllar sonra değişen bir şey varmı sizce?
Belki yapılan tezahürat değişecek.
Olan biteni seyredenler hep birlikte bağıracaklar;
“Padişahım çok yaşa…”
Sahaya çıkacak futbolcuların, hakemlerin, teknik direktörlerin sağlığı ayrı tartışma konusu.
Şimdi diyorlar ki; “maçlar seyircisiz oynatılacak.”
Korsan mekanlarda, havasız ortamlarda maç seyredebilmek adına sağlıklarını riske atacak binlerce insan.
Madem insanların evde kalmasını istiyorsunuz, madem onların sağlığını önemsiyorsunuz, maçları şifresiz kanaldan yayınlayın.
Millet evinde otursun maç seyretsin.
Ama yapamazlar bunu.
Katar’lı BeIN spor nasıl para kazanacak?