Sayın Bahçeli; siyaseti, hür düşünceyi ve demokrasiyi bitiriyor

16.01.2020
A+
A-

Sayın Bahçeli; MHP içinde siyaseti, hür düşünceyi ve demokratik kültürü yok ettiği gibi şimdi de muhalefet partilerini de kendi totaliter yapısına benzetmek için elinden gelen her türlü baskıyı kuruyor, hakaretlerle, aşağılamalarla kendisi gibi düşünmeyenleri linç etmeye devam ediyor…

AKP’nin dış politikasını eleştirenlere mantıklı cevap vereceği yerde muhalifleri cahil, hain ve işbirlikçi ilan edebiliyor. Sayın Bahçeli’nin şu konuşmaları ruh halini yansıtmaktadır:

“Ne işimiz var Suriye’de, Libya’da diyenler; görevli ve taşeron değilse tarih ve coğrafya cahilidir. Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflik ve yabancılara muhbirlikle karşılaştıranların rotalarını kaybettiği ortadadır.”

Demokratik bir ülkede farklı düşünen ve gerekçeleriyle beğenmedikleri dış politikayı eleştiren muhalefet liderlerine hangi demokratik ülkede bu dil kullanılmaktadır?

Ülkenin ekonomik krizle boğuştuğu bir süreçte, İstanbul’daki yerel yönetimleri de yok sayan, iktidarın “Kanal İstanbul” macerası hakkında Sayın Bahçeli’nin söyledikleri gerçekten tüyleri ürpertici bir hal almıştır. Milli iradeyi yok sayan, demokrasinin olmazları olan siyasi partileri linç kampanyasına tabi tutan, farklı düşünenleri düşman ilan eden bir Bahçeli var karşımızda.

“Kanal İstanbul, Karadeniz ile Akdeniz arasında geçit olan İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini rahatlatmak için İstanbul’un Avrupa yakasında Karadeniz ile Marmara Denizi arasında 43 kilometrelik yapay bir suyoluyla açılacak projenin ismidir. Bu projeden hiçbir haklı ve meşru bahanesi olmadan rahatsızlık duyanlar, şuursuz ve gayri millidir.”

Sayın Bahçeli’ye göre bizler, şuursuz ve gayrı milliyiz. Türk milliyetçiliğini ayakları altına alanlar, şuurlu ve millidirler.

82 milyonun iradesi olarak günümüze kadar gelen parlamenter sistemi öcü ilan ederek Cumhuriyetin kuruluş felsefesine savaş açan bir Bahçeli var karşımızda. Başkanlık denilen ucube sistemle TBMM işlevsizleştirildi. Milletvekilleri sıradan memurlar haline geldi. Paralel kabine ile Saray bürokrasisi, Türk bürokrasisinden ve milletten koptu. Tek kişinin keyfi uygulamaları sıradanlaştı. Ve bu ucube sistemi AKP bile eleştirirken, Sayın Bahçeli bu sistemin yılmaz savunucusu oldu. Başkanlık sistemiyle ilgili Sayın Bahçeli’nin konuşması gerçekten ibretliktir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milli güvenlik ve beka sorunlarına yegâne çözüm ve çaredir. ‘Eski sisteme dönelim’ diyenlerin FETÖ’yle irtibat ve iltisakları vardır. Eski sistemden medet umanların PKK’ya diyet borçları bulunmaktadır. Bunlar icazetlidir, ikiyüzlüdür, kalpleri mühürlüdür, siyasetleri rehinlidir, zihniyetleri haciz altındadır.

Eski dediği parlamenter sistemi savunanlar ve bu sistemin kurucusu olan Cumhuriyetin kurucuları dahi FETÖ’cü mü oluyorlar? Parlamenter sistemi savunmakla PKK ile aynı noktaya gelmenin ne alakası vardır? PKK’ya diyet borçları olanlar Oslo’dan başlayarak Habur’a kadar rezaletleri bu millette yaşatanlar Sayın Bahçeli’nin koltuk değneği olduğu iktidar değil mi?

Sayın Bahçeli’nin kullandığı bu dil ve üslubun hiçbir medeni toplumda ve siyaset biliminde karşılığı yoktur. Bu dil ayrıştırıcı, kavgacı, ötekileştirici ve sevgiden nasibini alamamış zihniyetlerin ancak hoş görebilecekleri bir dildir.

Sayın Bahçeli’nin temsil ettiğini iddia ettiği Türk milliyetçiliği geleneğinde bu cümlelerden bir tanesini dahi bulamazsınız!

Sayın Bahçeli’nin mutlaka bu dil ve üslubu değiştirmesi gerekir. Bu dil ve üslupla milli birlik ve beraberlik sağlanamadığı gibi ülkenin BEKA konusu olabilecek meselelerine de bu dil ve üslup çözüm olamaz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.