Semra Doğan: ‘Kadınlar siyasette çok yol alamadı’

İYİ Parti Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Semra Doğan, Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 84. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, kadınların kendi kaderi ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olabilmelerinin yolunun siyasette var olmalarından geçtiğini söyledi.

‘’Bugün geldiğimiz nokta itibariyle kadınlar olarak, siyasette temsil noktasında çok yol aldığımızı söyleyemeyiz’’ ifadelerini kullanan Semra Doğan, Türkiye’nin nüfusuna oranla kadınların mecliste temsil yüzdesinin 50 olması gerekirken, cumhuriyet tarihinde en yüksek oranın sadece yüzde 18 olabildiğini belirtti.

İYİ Parti Bursa Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Semra Doğan’ın 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınması’nın 84. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklama şöyle:

‘’Bundan 84 yıl önce, ülkemizin içinde bulunduğu şartlar göz önüne alındığında,  dünya devletlerinde henüz haklar anlamında kadın erkek eşitliği dillendirilmezken bile, Fransız Kadınların 1944 yılında, İsviçreli Kadınların ise 1960’ta kazandığı seçme ve seçilme hakkını onlardan seneler önce biz Türk kadınları elde ettik. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı. 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.

Kadınların katıldığı ilk genel seçimleri, 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5. dönem seçimleridir. Bu seçimlerde 18 kadın milletvekili TBMM’ne girdi.

Atatürk, Cumhuriyet’ in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923 ‘de şöyle demiştir:

“Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.”

‘ÜLKELERİN KADERİNDE KADILAR DA SÖZ SAHİBİ OLMALI’

Kadın elinin değdiği her yerde ve her işte başarı, zarafet, kalite vardır, saygınlık vardır. Kadınlarımızın toplum hayatının her aşamasında etkin rol alması sağlandığında, ülkemizin her anlamda gelişmesi hızlanacaktır. Kadınların kendi kaderi ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olabilmelerinin yolu siyasette var olmalarından geçer. Kadınlarımızın her meslekte ve özellikle siyasi hayatta daha çok ve daha etkin yer alabilmeleri, yönetimde ve siyasette hiç şüphesiz kaliteyi de beraberinde getirecektir.

Ne yazık ki, bugün geldiğimiz nokta itibariyle kadınlar olarak, siyasette temsil noktasında çok yol aldığımızı söyleyemeyiz. Türk kadını milletvekili olma hakkına birçok ülkeden daha önce sahip olsa da, kadın vekillerin temsil oranı ülkemizde 2011 seçimlerine kadar yüzde 10 oranının üzerine çıkamadı. 24 Haziran 2018 seçimlerinde ise 600 milletvekilinin 104’ü kadınlardan oluştu, toplam temsil oranı ise yalnızca %17,48 olabildi. Türkiye’nin nüfusuna oranla kadınların mecliste temsil yüzdesinin 50 olması gerekirken, cumhuriyet tarihinde en yüksek oran sadece yüzde 18 olabilmişti.

Bu duygu ve düşüncelerle, Türk kadınları olarak bir kez daha, Ulu Önder Atatürk’ü minnet, şükran ve saygıyla anıyor,  kadına karşı şiddet, ayrımcılık, fırsat eşitsizliği gibi sorunlarının olmadığı bir Türkiye dileğiyle, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 84. yıldönümünü kutluyoruz.’’