Soğuk algınlığı kapınızı çalmadan!
Grip ve soğuk algınlığının çoğunlukla karıştırıldığını belirten Eczacı Prof. Dr. Barkın Berk, soğuk algınlığında hapşırık, burun akıntısı ve hafif balgamlı öksürük olduğunu, gripte ise ateşin yanı sıra baş, boyun ve vücut ağrısı ve terleme soğuk hissetme ve titreme görüldüğüne dikkat çekti.
Bu hastalıkların asansör düğmesi, uzaktan kumanda, bilgisayar klavyesi, araba direksiyonu, ATM ve alışveriş arabalarıyla bile bulaşabildiğini söyleyen Prof. Dr. Barkın Berk, her iki durumun tedavisinde immun sistemin güçlendirilmesine alternatif tedavi yöntemlerine dikkat çekti.
Mevsim geçişleri ile birlikte soğuk algınlığı ve grip salgınlarında da artışlar görülüyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için önlem alanlar ise diğerlerine oranla virüslerle daha iyi mücadele ediyor.
Grip ve soğuk algınlıkları ve tedavileri hakkında düzenlenen toplantıda İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Eczacı Prof. Dr. Barkın Berk “grip ve soğuk algınlığı arasındaki farklar, tedavide tüketici alternatifleri, bitkisel içerikli güvenilir tedavi yaklaşımlarında klinik çalışmalar” konularında bilgilendirme yaptı.
Mevsim geçişlerinde ve soğuk algınlıklarında çok sık danışılan eczacıların katılımıyla Wellcare Immune Efervesan Tablet lansmanının yapıldığı toplantının moderatörlüğünü Özge Uzun gerçekleştirdi. Uzun; anne ve televizyoncu kimliğiyle soğuk algınlığı, grip, nezle arasındaki farklar ve bitkisel içerikli alternatif tedavi seçenekleri üzerine sorular yöneltti.
Virüsler her yerde
200’den fazla virüsün soğuk algınlığına yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Barkın Berk, virüslerin nasıl ürediğini ve nasıl değiştiğine değindi. Virüslerin pek çok farklı bulaşma şekli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Barkın Berk, bunları “asansör düğmesi, uzaktan kumanda, bilgisayar klavyesi, araba direksiyonu, ATM ve alışveriş arabaları” şeklinde sıraladı.
Prof. Dr. Barkın Berk konuyla ilgili yaptığı konuşmada; “Virüsler her zaman hayatın her yerinde bulunuyor ancak önemli olan bağışıklık sisteminin güçlü olması ve virüslerle savaşabilmesi. Mevsim geçişlerinin veya bir takım dış etkenlerin oluşturduğu virüslerle meydana gelebilecek grip veya soğuk algınlığı ile savaşmak için en büyük görev bağışıklık sistemini güçlendirmek ve alternatif tedavi yöntemlerine yönelmek. Bunun için de doğal ve etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlanmış olan takviye edici ürünler kullanılabilir” dedi.
Soğuk algınlığında hapşırık, balgamlı öksürük; gripte ateş var
Prof. Dr. Barkın Berk, soğuk algınlığı ile grip arasında belirgin farklılıklar olduğunu belirterek “Her ikisinde burun akıntısı var. Ancak gripte her zaman görünmüyor. Soğuk algınlığında hapşırık var, gripte bazı zamanlarda var. Çok belirgin olan ayrım; öksürük. Soğuk algınlığında hafif balgamlı bir öksürüğe sahipsiniz.
Gripte ise hasta kuru bir öksürükle karşı karşıya oluyor. Gripte ateş var, soğuk algınlığında ise ateş yok. Genel olarak baş ağrısı, boyun ağrısı ve vücut ağrısı gripte biraz daha dominant bir şekilde görülüyor. Soğuk algınlığında ise daha az gözleniyor. Terleme, soğuk hissetme ve titreme soğuk algınlığında yok ama gripte var. Genellikle soğuk algınlığı biraz daha uzun sürüyor ama grip hemen ortaya çıkıyor ve hemen kendisini gösteriyor” dedi.
Grip ve soğuk algınlığında bitkisel içerikli destekler önemli
Grip ve soğuk algınlığında tedavi seçeneklerinin de çeşitli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Barkın Berk, hastalığın geçmesini beklemenin yanı sıra semptomatik olan antibiyotik gibi ürünler kullanıldığını belirtti. Yapılan araştırmalara göre grip veya soğuk algınlığı gibi durumlarda antibiyotik kullanımının %20, bitkisel çay %60, OTC ürünleri ise %17 oranında bir kullanımı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Barkın Berk, bağışıklık güçlendirici ve semptomları baskılayıcı doğal içeriğe sahip ürünlerin soğuk algınlığı ve gripte tedavisinde etkili olduğunu kaydetti.
Terli terli soğuk su içmek, çıplak ayak ile yere basmak, üzeri açık uyumak gribe yol açar mı?
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma sonuçlarının genel yanlış inanışları ortaya çıkardığını belirten Prof. Dr. Barkın Berk sonuçları şöyle aktardı:
“Soğuk su içmenin ve terli su içmenin grip ve soğuk algınlığına yol açtığına inananların oranı %53. Çıplak ayakla zemine basılırsa nezle ya da grip olacağını düşünenlerin oranı %53. Üstünüz açık uyuyorsanız grip ya da soğuk algınlığına yakalanacağını düşünenlerin oranı %67”
“Pelargonium Sidoides” virüsün hücreye yapışmasını engelliyor
Sunumunda Wellcare Immune Efervesan Tablet’in içeriği ile ilgili araştırmalardan da bahseden Prof. Dr. Barkın Berk, Afrika Sardunyası olarak da bilinen “Pelargonium Sidoides” etki mekanizmasını anlattı ve yeni efervesan formunun içerdiği C vitamini ve çinkonun bağışıklık sistemine etkilerini içeren klinik bulguları paylaştı.
Prof. Dr Berk, “Pelargonium Sidoides”in en belirgin özelliklerini; virüsün hücreye yapışmasını ve solunum yollarından aşağıya doğru inmesini engellemesi ve immun sistemi yukarı kaldırması olarak sıraladı. Prof. Dr. Berk, “Pelargonium Sidoides”in virüs gruplarından zarflı olanların yapışma özelliğini durdurabilmeniz için teknik olarak öncelikle hücreye yapışmasını sağlamak zorundasınız. Eğer hücre ve epitel dokulara yapışmasını engellerseniz bunda başarılı olursunuz. Pelargonium Sidoides, bunların dokuya yapışmasını engelliyor” dedi.
Çinko bağışıklık sistemi için çok önemli
Çinkonun vücutta 300’den fazla enzimin fonksiyonu için gerekli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Barkın Berk, buna nazaran çinkonun vücutta depolanmadığını belirtti.
Çinko eksikliğinin pek çok enfeksiyonun gelişiminde bir risk oluşturduğunu da ifade ederek gerekli durumda doktor tavsiyesi ile takviye edilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Barkın Berk, “Çinkonun insan vücudunda demirden sonra bulunan ikinci iz element olduğunu ve bağışıklık sistemini çok yönlü etkilediğini söyledi.
Takviye edici gıdalarda tüketici beklentisi
Prof. Dr. Barkın Berk grip ve soğuk algınlığında tüketicinin kullanım kolaylığından dolayı takviye edici gıdalarda form seçeneklerine de dikkat çekerken, özellikle efervesan formları tüketicilerin daha çok tercih ettiğini belirtti.
Efervesan formun diğer formlara göre daha iyi absorbe olduğunu da konuşmasına ekleyen Prof. Dr. Barkın Berk bu formun mide ve bağırsakta iyi tolere edildiğinin altını çizdi.