Soğuk savaş dönemi başlıyor

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından müttefiklerin anlaşmazlıkları 1947 yılı ile 1991 yılına kadar dünyayı doğu ve batı bloğu olarak ikiye bölmüştü.

Son günlerde Rusya ve ABD arasındaki Karadeniz gerginliği ipleri koparma noktasına getirdi. Geçtiğimiz hafta Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’ya suikast girişimi Rusya lideri Putin’i çileden çıkarırken, çok sert açıklama yapmasına neden oldu.

Amerika’nın Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerde askeri üs kurma inadı bölgede tüm dengeleri etkilerken, Rusya’nın engelleme kararlılığı yeniden soğuk savaş dönemine bölgeyi hazırlıyor.

44 yıllık soğuk savaş döneminde batı bloğundan olup iç karışıklık yaşayan ve binlerce gencini kaybeden tek ülke Türkiye olmuştur. Bir taraftan komünizmle, diğer taraftan emperyalizm ve faşizmle mücadele adı altında ne kadar gencimizin hayatını kaybettiğini bugün dahi tam olarak bilemiyoruz.

Türkiye, ABD ve Rusya arasındaki krizi fırsata çevirme hesapları yapıyor ama fırsatı yakalamak için geçmişte yapılan hatalar gibi egemenlik haklarımızı kırmızı çizgilerin ötesine geçirmemesi gerekiyor. Ama görünen tablo işimizin zor olduğunu gösteriyor.

ABD’de yönetim değişti ve Türkiye’ye mesafeli Yunanistan’ı şimdilik koz olarak kullanıyor. Yunanlı siyasetçiler ise geçmişten ders almamış gibi diplomatik saygıdan uzak suçlayıcı ve tehditkâr açıklamalarda bulunuyorlar. ABD, Türkiye’den Karadeniz’e rahatlıkla geçiş ve istediği kadar bölgede kalmak istiyor. Elinde iktidarın değişmesine neden olacak kozlara sahip.

Türkiye, ABD’nin istediğini kabul etse dahi bu sefer Rusya ile karşı karşıya kalacak. Oysa bölgede huzuru tesis eden Montrö Antlaşması var. Lakin gereksiz Montrö tartışmaları Rusya’yı fazlasıyla tedirgin etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin son açıklamalarında, “Rusya’ya karşı herhangi bir kışkırtıcı eylem düzenleyenler, uzun süredir hiçbir şeyden pişman olmadıkları kadar pişman olacaklar. Köprüleri yakmak istemiyoruz ancak provokasyonlara cevabımız çok sert olacak. Umarım kimse Rusya’nın kırmızı çizgisini geçmez” derken; Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Belarus Devlet Güvenlik Komitesi (KGB) ile düzenlenen ortak operasyonda ABD-Belarus çifte vatandaşlığına sahip olan Yuriy Zyankoviç ve Belarus vatandaşı Aleksandr Feduta’nın yakalandığı açıklandı.

ABD ve Rusya arasında dengeleri değiştirecek tek ülke Türkiye ama; yapılan bariz hatalar Türkiye’nin elini zayıflatıyor. Rusya’dan alınan S 400 füzeleri ile ABD ve Avrupa’yı, Ukrayna’ya insansız hava araçlarını satmakla Rusya’yı karşımıza aldık.

Yukarı tükürsen bıyık, aşağıya tükürsen sakal; gel de çık şimdi işin içinden.

Bir de gözlerden kaçan bir gelişmeyi paylaşalım; ABD Karadeniz’e girmek istiyor ama önünde engeller var. ABD’nin gizli yürüttüğü B planı ise Ege denizi. Çünkü Montrö Antlaşması sadece İstanbul boğazını kapsamıyor; Çanakkale boğazı da Montrö kapsamında… İşte ABD, Karadeniz’den Akdeniz’e geçişi engellemek için Ege denizindeki Yunan adalarını silahlandırmak için Fransa, İtalya ve Yunanistan’la çalışma başlattı.

Yakın zamana kadar Yunanistan ciddi ekonomik krizle karşı karşıya kalmıştı; peki, şimdi?

Egemenliğimizin 101. yılında etrafımızda örülmek istenen ateş çemberiyle Anadolu topraklarını Türklere açık cezaevi haline getirmeye çalışıyorlar.

Irak’ta ABD ve yandaşları, Suriye’de Rusya, Kıbrıs’ta İngiltere, Bulgaristan’da Avrupa Birliği, İran’da Şii mollalar ve Rusya, Karadeniz’de Rusya ve Kuzey Kafkasya, Ege denizinde Yunanistan, İtalya, Fransa ve ABD.

Batının Şark, doğunun sıcak deniz hayali ve çekişmenin coğrafyasında üç yüz milyon Türk, merkezinde ise Türkiye var. Yeniden soğuk savaş döneminin başlaması geçmişte olduğu gibi sadece bize zarar verecektir.

Dikkat!