Soru çok, cevap yok!
Meşru siyaset aldatmak için değil, aldanmamak içindir.
Ne yazık ki ülkemizde siyaset, bir paylaşım ve kavga düzeni içinde hüküm sürmektedir. Cumhuriyet tarihimizin 100. yılına çok yakınız. Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi önderliğinde, 2023’e erişmek üzereyiz. Görüldüğü gibi, çok sıkıntılı günler yaşıyoruz.
Henüz bir çözüm yolu görünmüyor! Muhalefet ile iktidar arası söz düellosu, toplumu resmen kutuplaştırmış durumda Varlık içinde yokluk çeken bir ülkede burnumuzun önündeki vahim gidişatı görmüş değiliz.
Şehitler bahçesi mübarek vatan toprakları üzerinde, yaşayanlar cesur yürekli, çalışkan insanlardır. Yurdumuz, güzel vatanımız, güzel’ Hani ne oldu? Dün, dünyada kendi kendine yeten ülkeler arasında başlardaydık
***
Peki ne oldu?
“Çok yakında ülkenin tüm kaynakları peşkeş çekilecek.
Para ve makam hırsı, milletimizin yüreğini yakıyor.
Hiç duymadığımız üç beş maaşlı memur-amir dönemi…
Aklın kabul edeceği bir saltanat değil mi?
Muhalefet, dürüst bir yazar soruyor.
AKP de susuyor.
Ya da yalan söyleyip gerçekleri gizliyor.”
Rezervler buharlaştı.
Deprem vergileri, halktan iban numaralarıyla toplanan paraların ya da özelleştirme paralarının nereye kullanıldığına dair sorulara neden cevap verilmiyor?
***
Bir gazete manşetini yazıma taşımayı hiç aklımdan geçirmezdim.
Öyle bir dönem yaşıyoruz ki kimin ne söylediği belli değil.
Sahte gelinler çetesi,
Belediyeler eliyle insan kaçakçılığı,
Hele 128 milyon meselesi…
Kime inanalım?
Kime güvenmeliyiz?
Cumhur İttifakı, ‘uçuyoruz’ masalıyla,
Millet ittifakı, ‘çöküyoruz’ endişesiyle milletin başında düdüklü tencere kaynatıyorlar.
Evet, soru kadar, sorun da çok…
Muhalefet soruyor,
İktidardan cevap verilmiyor.
Halbuki iktidar cevap vermek suretiyle güç kazanır.
Muhalefetin sesini keser…
Hal böyleyken ”iktidar neden cevap vermiyor?” sorusu ile de vatandaş endişelenmez mi?
Bizde iktidarda olanlarla muhalefette olanlar ortak yolu bulmak için
çalışmalı. Herkes kendi rotasında gidecek olursa, Türkiye de siyaset, bir takım menfaatçilerin esiri olur.
Sorulara cevap verilemeyince de huzur kapıları açılmaz.
***
Yüce insan Atatürk, bu günleri önceden sezmiş olmalı ki;
”Yapmak iktidarında olmadığımız işleri; uyuşturucu, oyalayıcı sözlerle yaparız diyerek, millete karşı gündelik siyaset takip etmek şiarımız değildir.” siye hakikat yolunu işaret etmiştir.
Sormak akıl işi, cevap vermek, dürüstlüktür.