Söylev’den reklamcılıkta yerli-milli vurgusu

Uludağ Endüstriyel Reklam A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Orhan Söylev, yerli ve milli üretimi desteklemeye yönelik çalışmaları yoğunlaştırdıklarını, mevcut ekonomik sürecin bu sayede daha kolay aşılacağını, bu aşamada özel sektöre olan güven ve itibarın zedelenmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

Kuruluşundan bu yana 16 yıldır ülke çapında sektörün liderlerinden biri haline gelen ve açıkhava reklamcılık sektörüne yeni bir bakış açısı kazandıran Uludağ Endüstriyel Reklam A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Söylev, dünya genelinde yaşanmakta olan ekonomik değişimlerin; ekonomik performansı arttıran, ülkesine istihdam ve gelir sağlayan yerli ve milli üretimi daha da önemli kılmaya başladığını ifade etti.

Sektöründen ithal edilen pek çok ürünün alternatifi olarak yerli imalatları kullanmaya özen gösterdiklerini ifade eden Söylev, diğer sektörlerde faaliyet gösteren firmaların da aynı hassasiyetle hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti.

Türk özel sektörünün, girişimci, dinamik, çalışkan ve cesur karakterde bir yapısının bulunduğunu belirten Söylev, istihdama ve gelire olumlu katkılar sağlayan, ithalatı azaltarak yerli ve milli ürünlerin yapılabileceğini ve bu sayede firmalar için finans kadar önemli bir başka hususun da güven ve itibar olduğunu vurguladı.

“BU SÜREÇTE PİYASANIN BÜTÜN OYUNCULARI BİRLİKTE HAREKET ETMELİ”

Güven ve itibarın her dönemde önemli olduğunu ancak ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde daha çok öne çıktığını belirten Söylev, yerli ve milli üretim sürecinde firmaların birlikte hareket etmesinin altını çizdi. Söylev sözlerini şöyle noktaladı: “Bizim gibi ithalata dayalı hammadde kullanan sektörlerde küçük ölçekli firmaların da hakkını koruyabilmek önemli, onlar da üretim için hammadde veya aramal bulabilmeliler ki üretim süreçlerini devam ettirip kendi çarklarını döndürebilsinler. Bizim gibi büyük iş hacmine sahip firmalar gerektiğinde kendi hammaddelerini doğrudan temin edebilirken küçük ölçekli firmalara mal vermemek gibi yanlış uygulamalar piyasa şartları içerisinde kabul edilebilecek bir durum değildir. Yerli ve milli bir ekonomi diyorsak, büyük küçük firma demeden üretime, istihdama katkı sağlayan piyasanın bütün oyuncuları birlikte hareket etmeliyiz. Bu birliktelik ve dayanışma ruhu, ülkemizin içinden geçtiği ekonomik süreci atlamasında önemli bir değer olacaktır.”