Suçlular damgalanıyor mu?
Gazete manşetlerini her sabah gözden geçirmek görevim oldu.
Her sabah başka yaralarla kederleniyoruz.
Bir ülkede ayrışma,
Ötekileştirme,
Suçlu arama,
Adaletsizlik,
Güven endişesi,
gibi konular hızla artıyorsa, toplumu;
Fırsatçılara,
Hin oğlu hinlere,
Koltuk düşkünlerine,
Yağcılara,
Terbiyesizlere,
Arsızlara,
Liyakatsızlara,
terk etmiş olursunuz
***
Hataların ucu size dokununca, ancak hatanın vahametini anlarsınız!
Bu demektir ki, ülkeyi yönetemiyorsunuz.
Kimin eli, kimin cebinde bilemezsiniz.
Haliyle ne yöneten, ne yönetilen memnun olamaz.
Son günlerde iktidar – muhalefet söz düellosu kaygı verici…
Hatta utanç verici. Her gün bir renk değiştirilmekte…
CHP’nin halk nezdinde yıpratılması hız kazanmış durumda.
Düşman kardeşler demek içimden gelmiyor!
Güya devlet yönetecekler!
***
İktidar, asıl muhalefetin yandaş medya olduğunu bilmiyor!
Bir yandaş gazetenin manşetini beraber okuyalım:
Tescilli yalancıyı tanıtmış.
‘Muhalefetin başı tescilli yalancı’ diye ilan edilerek,
“CB, hakaretten 2 milyon 750 bin lira tazminat ödedi.” diyor.
Böylece, Türkiye’de en büyük yalancıyı tanımış oluyoruz!!!
Yorum yapamıyorum, çünkü, müjdeler şampiyonu başkanımız:
“Adam utanmadan sabah, akşam yalan söylüyor. Utanmadan sıkılmadan bizi karalamaya çalışıyor.” diyor.
Başlar birbirlerine böyle dediğine göre yazıklar olsun.
İddialar artık bıktırdı, usandırdı. İddialar bir bakıma yalandır!
Çamur at izi kalır misali…
İktidara, muhalefete sormak lazım;
Halinizden memnun musunuz?
Güzelim ülkemizde kalp huzuru yaşayamadıktan sonra….
Hayat yaşamaya değer mi?
Soru çok, cevap yok.
İddialara dair araştırma komisyonları neden yapılmıyor.
Komşuları için ölüm listesi yapan hanım şimdi rahat mı?
Suçlular damgalı, yalancılar belli.
Siyaset-medya-mafya üçgenine sıkıştırılan bir Türkiye…
Halinizden memnun musunuz, yalancı, suçlu arayan beyler!