Tarihi buluşmada öne çıkanlar…
Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım büyük buluşma canlı yayını saat 21:00’de Lütfü Kırdar Kongre Salonunda başladı ve üç saat sürdü. Adayların vaatlerini ve merak edilen sorulara yanıt verdiği program İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde yapıldı. Siyasi tarihimize geçecek büyük buluşma bir çok televizyon kanalı ve haber sitesinde canlı olarak yayınlandı.
Canlı yayın sonrası aile fotoğrafı Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım, tarihi yayınının ardından aile fotoğrafı verdi.
Ekrem İmamoğlu-Binali Yıldırım, tarihi yayınının ardından iki fotoğrafı verdi. Fotoğraf karesinde Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve oğlu, Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ve kızı vardı. Binali Yıldırım, yayından sonra Ekrem İmamoğlu’nu çaya davet etti.
İŞTE EKREM İMAMOĞLU- BİNALİ YILDIRIM CANLI YAYININDAN SATIR BAŞLARI
– Biz bu seçime neden gidiyoruz?
Binali Yıldırım: Sizin oylarınız sayılırken birtakım garip işler oldu, şaibe karıştı. YSK’da bütün bu durumu değerlendirerek seçimin sahibi olması sıfatıyla yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz seçimin yenilenmemesiydi. Bunun için çok çabaladık. Ancak CHP bize yardımcı olmadı. Keşke oyların tamamı sayılabilseydi. O zaman hiç kimsenin kafasında bir tereddüt kalmayacaktı. Bir daha İstanbulluları yormayacaktık.
Oylar çalındı iddiasında ısrarcı mısınız?
Binali Yıldırım: Evet iddialıyım, oylar sayıldı yüzde 10’u sayıldı, fark 29 binlerden 13 bine düştü. Bu da gösteriyor ki geriye kalan yüzde 90 sayılsa bu seçimin sonucu değişir. Biz oyların tekrar sayılmasını çok istedik.
– Oyları kim çaldı?
Binali Yıldırım: Onu bulacak olan YSK.
– Biz bu seçime neden gidiyoruz? (Ekrem İmamoğlu’na)
Ekrem İmamoğlu: Oyların sayılmasını istedik ama CHP istemedi yorumu yanlıştır. 31 Mart gecesini hızlıca hatırlayalım. Öncelikle TV kanallarının bir kısmı yasakları çiğneyerek bir süreç başlattı. Veri alınamama kısmı 12 saate yakın sürdü. Sayın Yıldırım ne olduysa kazandık diye açıklama yaptı. Ne tesadüftür ki o esnada AA yayını kesti. O günün sabahında YSK başkanı süreci sona erdiren açıklamasını yaptı. 29 binden fark indi diyor sayın Yıldırım. 24 bin 057 ilk sayı. 24 bin 057 oyla başlayan süreç 13 bine indi.
– 4 pusuladan 1’i neden geçersiz?
Ekrem İmamoğlu: AA bu veriyi neden kesti? Sayın Yıldırım’ın tek bir açıklaması yok. Niçin 12 saat veri verilemedi? Maddi hatalardan sonra sayı 20 bine indi. Daha sonra geçersiz oylar sayıldı. Sayı 13 bine indi. Daha sonra sondaj yapıldı. 13 bin 729’a indi. Sondaj yapılan sandıklarda bizim lehimize oy çıktı. Bir zarfta 4 oy var. Muhtarlık seçimi, ilçe belediyesi meclis üyesi seçimi, ilçe belediye başkanlığı seçimi… Şaibe yok. Şaibe bir tek İBB başkanlığında var. Buna hiçkimse inanmaz. İBB seçimleri anamızın ak sütü gibi helaldir. Çaldılar ama bilmiyorum olmaz. İftira var, bu çaldılar lafı olmaz. Kime söylüyorsunuz? AKP’li sandıkta görev alan kardeşlerime mi söylüyorsunuz? Sandık kurulu başkanlarına mı söylüyorsunuz? YSK’nın raporunda çaldılar yok. Meydanlarda, caminin önünde çaldılar sözü var. Kim çaldı Allah aşkına?
Binali Yıldırım: Olayları çarpıtmanın gereği yok. Ekrem bey ilk açıklamasını akşam 9’da yaptı. 9 puan öndeyiz dedi. Benim ilk açıklamam 11:25’tir. Eldeki bilgilere göre o zaman biz seçimi kazandık dedik. Bu hata değildi. Kazandığımız eldeki bilgilere göre ortaya çıktı. AA yayını kesti kesmedi benim işim değil. Bizim orda müşahitlerimiz var, onlarla görüşüyoruz. 4 pusula meselesi tamamen bir aldatmacadır. İtiraz edilen İBB başkanlığı. İlçeler için de itiraz var. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AKP, Sancaktepe için de CHP. CHP neden Sancaktepe’ye itiraz etti? İtiraz olan oy pusulası sayılır bu, bu kadar basit bir iştir. İşi çarpıtmanın bir anlamı yok.
Binali Yıldırım: Sayılsaydı seçim bizim lehimize olacaktır. Bizim derdimiz şaibeler ortadan kalksın biz bunu istedik. İstanbul halkını düşünerek istedik. Beklediğimiz anlayışı görmedik 23 Haziran’a gidiyoruz. Söylemlerimizde bir değişiklik yok. Ben baştan beri İstanbul’u konuşuyorum. 31 Mart’tan önce de bunları söylüyordum. Aynen de bunu yaptım. Fakat beka söylemi vardı, sayın Cumhurbaşkanı öndeydi.
Ekrem İmamoğlu: Saat 9’da yaptığım açıklama şudur: Kendimizi mecbur hissettik. AA yüzde 64’te rakibimizi gösteriyor. Yaklaşık bir buçuk saatin üzerinde TV kanalları yasal olmayan yayın yapmıştır. Saat 2:20’de benim açıkladığım veri: 30 bin 86 sandığa göre sonucun değişme şansı kalmamıştır. Daha girilmemiş 100 sandık vardır. İşinize geldiği gibi rakamlarla oynamayın. Yalan ifade hoş bir şey değil. Gerekçeye göre karar veriyor YSK. YSK’nın kararında çaldılar yok, sayımla ilgili hiçbir şey yok. Soyadına göre, yüzüne bakıp seçmeni tanıdıklarını söylediler. Bunlara kimse inanmaz. Yenilenen seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir. ben seçilmiş belediye başkanıyım. Hakkımızı gasp edenlere, kul hakkı yiyenlere karşı verilen mücadeledir. Geçmişte beka sorunu var diyenler, bu süreçte hiç beka sorunu yok. Konu İstanbul’a döndü. Kul hakkı yenmiştir.
– Neden seçmen Ekrem İmamoğlu’na oy vermeli?
Ekrem İmamoğlu: 31 Mart akşamı yaşananlar, sonrasındaki YSK süreci çok mühimdir. Çarpıcıdır. AA’nın veri girişi, sayın Yıldırım’ın kazandık demesi, İl Başkanı’nın sayı vermesi, bütün İstanbul gönül belediyeciliği kazandı afişiyle donatıldı. Biz tutanaklarımızı sağlam tutmasaydık, onbinlerce insan mücadele etmeseydi o gece bu iş biterdi. Ama biz mücadele ettik. Görev yapan onbinlerce insanın bu işte hakkı vardır.
Ekrem İmamoğlu: Bu süreç bir kurgudur, AA genel müdürü ile görüşmedim demek doğru değildir, ben inanmıyorum. AA yanlış yapmıştır demek, o akşam adına verilmesi gereken cevaptır. AA işine gelmediği için veri akışını kesti. Çok net. Gönül belediyeciliği afişleri ne demektir? Diğer partilere oy veren herkese sesleniyorum: Biz kul hakkı yiyenlere karşı mücadele ediyoruz, normalleşeme mücadelesi, kucaklaşma mücadelesi veriyoruz. Kibirden arınmış, milleti kucaklayan… Biz 23 Haziran’da herkesin oyuna talibiz. AK Partili kardeşlerimden de oy istiyoruz.
– Ben neden Binali Yıldırım’a oy vereyim?
Binali Yıldırım: İsmail Bey şimdi ithamlar var. Kul hakkı çalmak, kibir abidesi olmak. Bu seçimi beraber götürdük. Biz açıkca bu seçim sonrası yaşanan olayları bir hukuk mücadelesi vererek hakkımızı aradık. Biz çok istemedik tekrarlanmasını. CHP direnmeseydi bu seçim tekrarlanmayacaktı. Biz bunu yüzde 10 sayımıyla arada çıkan farkı görerek söylüyorum. Biz yakın oy aldık. En son mazbata düzenlernirken 13729 oy farkı vardı. Yani hal böyleyken bu kadar yakınken niye benim lehime oylar kazanılıyor da Ekrem beyinki kazanmıyor. Ben 10 kazanıyorum Ekrem Bey 2 kazanıyor. Bu normal mi?
Binali Yıldırım: Ben AA ile görüşmedim. Benim tahammül edemeyeceğim şey yalan söylemektir. Her şeyi tolere edebilirim ama yalanı tolere edemem. Benim işim değil AA. Biz elimizdeki veriyi işleyerek yaparız. Onun sebebi aranır bulur. Benim bakanlarla görüşmem üzerinden bir algı oluşturulmak isteniyor. Ben hep görüşürüm. İçişleri Bakanı benim bakanım. Bakanlar seçim sonucu mu değiştirecek.
– (Binali Yıldırım’a) AK Parti 25 yıldır İstanbul’da yönetimde neden bu zamana kadar yapılmadı?
Binali Yıldırım: 25 yıldır biz İstanbul’a çok hizmet verdik. AK Parti belediyeciliği çok şey kazandırdı. İstanbul’un suyu akmıyordu su getirildi. İstanbul’a yapılan hizmettir. İstanbul’un gelecek 40 yılının suyu var. 60 milyon metrekare yeşil alan var. 1500 otobüsü vardı. 6 bin 500 otobüsü var. 376 kilometre metro ağı var. 32 bin 700 kişi taşınıyordu metroyla bugün 4 milyon 500 kişi taşınıyor.
– (Ekrem İmamoğlu’na) 18 günü ne yaptınız?
Ekrem İmamoğlu: 6 ilçede oluşan fark 469 . 600 bin seçmeni kapsıyor. Kampanyada yanlışlar yaptınız. Vaadettiklerimiz terine getirdi. Projelerimiz kopyalandı. 25 yıl yönettiniz tabi ki yapacaksınız. 18 günde yaptıklarımızı kendinize mal etmeniz söz konusu.
EKREM İMAMOĞLU’DAN AA SORUSU
Ekrem İmamoğlu sordu: Anadolu Ajansı’nın yaptıkları sizin için ne ifade ediyor? Bunun cevabı benim için çok şey ifade ediyor?
Binali Yıldırım: Anadolu Ajansı yetkilileri açıklamalı, kabul ediyorum normal değil. Bu benim sorumluluğum değil. 39 belediyeden 25 belediye, 50 meclis fazla aldık. Kazanmışız. Sonuç buyken kaybettik mi diyecektik. Partimiz tarafından afişler asıldı.
SORU SIRASI BİNALİ YILDIRIM’DA
Binali Yıldırım sordu: Belediyede neden veri yedeklemesi yaptınız?
Ekrem İmamoğlu: Özellikle burada Sayın Yıldırım’a şunu hatırlatmak isterim, kendi cümleleriyle hatırlatmak isterim. ‘Bir belediye başkanı belediyesiyle ilgili her türlü incelemeyi yapabilir’ dedi. Tekrar izah ediyorum. Bu bir veri yedekleme işlemidir. Veri yedekleme için veri kopyalama yapılır. 31 Aralık, 31 Mart ve 18 Nisan tarihlerini milat kabul ederek bunları yaptık. Kaldı ki yapamadık. Hukuksuz bir kararla. Bu kadar basit bu kadar kolay bir işlemi başka bir yerlere taşımak… Güvenlik açısından hiçbir riski yok. Yine İBB’de… Yedeklenerek duracağı yer yine orası olacaktı. Sayın Yıldırım’a süreci daha iyi analiz etmesin dilerim talep ederim.
YILDIRIM: TEKNOLOJİ İLE ARAM İYİDİR
– (Binali Yıldırım’a) Bu kez seçime itirazınız olacak mı?
Binali Yıldırım: Teknoloji ile aram iyidir. İBB’deki işlem yedekleme değil kopyalamadır. Yedekleme başka bir şey kopyalama başka bir şey. Niye kopyalama ihtiyacı duyuyor? Veri yedeklemesi yapılamadan zaten hiçbir şekilde saklanamaz. Yedeği mutlaka vardır. O bakımdan bunu düzeltme ihtiyacı duydum. Benim söylediğim cümlenin sadece ön kısmını Ekrem Bey ifade etti. Tabi belediye başkanının tasarruf yetkisi vardır. İstediği zaman maiyetindeki kişiler getirir. Mahkeme kararını da tanımıyor gibi bir algı. İlgisiz biri dedi. İlgisiz değil Eyüp’ten seçilen İBB Meclis üyesi avukat. Bu ver kopyalama işi FETÖ taktiğidir. FETÖ bunu yaptı geçmişte. Üç tane dışarıdan uzmanla yaptı, bu fecaat bir şeydir. Her seçimin sonu kabul edilir. Seçim sonu sayımda itiraz süreci icap ederse bu olur. Ama bu sefer belki de biz etmeyeceğiz Ekrem Bey itiraz edecek. Umarım itiraz olmaz. İtirazı gerektirmeyecek bir fark.
– Bu seçimin sonucunu kabul edecek misiniz?
Binali Yıldırım: Her seçimin sonucu kabul edilir. Her seçimin sonucu kabul edilir ama nasıl seçim bir hukuki bir işlemse, demokratik bir işlemse, seçim sonucu sayımda da itiraz süreci icap ederse yine olur. Ama bu sefer belki biz etmeyeceğiz, Sayın Ekrem Bey edecek. Ben iki taraf için de bunun normal bir şey olduğunu düşünüyorum. Umarım itiraz olmaz.” dedi.
Ekrem İmamoğlu: Seçimlere itiraz haktır bunu yok sayma haddimiz yok. Ama uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. Gerekçe varsa elimizde elbette itiraz hakkımızı kullanırız. Sürece dair eleştirdiklerimiz hep bunlardı. Algı diye tarif edilen şey karşı tarafın yaptığı bir uygulama. Neden derseniz: çaldılar? Bakın bu soru cevaplanmadı. Cami avlusundan tutun da salonlara kadar. FETÖ uygulamalarını nasıl olduğunu ben bilmem anlama o işten. Tecrübem yok. Ama şunu net söyleyeyim, veri kopyalama işlemi çok masum bir işlemdir. Bizim yaptığımız işlem çok masum bir işlemedir. Ben eminim ki Sayın Yıldırım iyi biliyordur bunu. İBB seçimi 23 Haziranda yüz binlerce insanın katılımıyla çok güvenli olacak ve itiraza gerek kalmayacaktır.
“ORDU’DAKİ VIP SALONUNDA NE OLDU?”
– Karadeniz’de çok kalabalık mitingler yaptınız ama Ordu’da yaşanan olay çok konuşuldu. Ordu’daki VIP salonunda ne oldu, neden oldu, valiye hakaret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğlu: Biz orada miting değil bayramlaşma çağrısı yaptık. Muazzam süreç bir tuzakla sona erdirilmek istenmiştir. VİP gibi bir derdim yok. Benim öyle bir sıkıntım yok. Trabzon VİP’den geçtik. Ordu’dan niye geçemedik. Ben ne söylediğimi biliyorum. Bu konu İstanbul’un konusu değil. Valiye hakaret etmedim. Basitleşmiştir dedim. Bu hakaretse hakarettir.
– (Binali Yıldırım’a) Siz İzmir milletvekilliği, belediye başkan adaylığı yaptınız. 31 Mart’ta da seçimi yarıda bıraktınız. Bunun analizini yaptınız mı efendim?
Binali Yıldırım: Ne bakımdan anlayamadım
– Bu seçim sizi şaşırttı mı?
Binali Yıldırım: İzmir seçimi geride kaldı. 17-25 Aralık’ın gölgesinde kaldı. İzmir’de en yüksek oyu aldık. Burada kazanan yok. Her ne kadar Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Anıtkabir’e gidip ‘belediye başkanı’ diye yazdıysa da burada kazanan yok. Hayretle izliyorum, Ekrem Bey alışkanlık haline getirdi artık bu çarpıtmayı. Yalana kızıyor, doğru söylememeyi bir alışkanlık haline getirdi. En son ‘soruları İsmail Bey’den aldı’ dedi. Ben de ‘almadım’ dedi. Siz de açıklama yaptınız. Saadet Adayının çocuğu İBB’den çıkarıldı. En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile yayınında dedi ki, ‘Bu Ordu işi olmamıştır, yanlış olmuştur, bizde görüntüler var, RTÜK’e takılacağız diye yayınlamıyoruz’ dedi. Bence Ekrem Bey özür dileseydi. Aslında şimdi validen özür dilemesi gerekir demiştim. Şimdi başka bir şey diyorum, İstanbullulardan, milletten özür dilemesi gerekir. Çünkü millete yalan söylemiştir İsmail Bey. İstanbul seçimlerine gideceğiz, İstanbul’a güveniyorum. Bugüne kadar İstanbul’a çok güzel hizmetler yaptık. 23 Haziran’dan sonra İstanbullu bu yetkiyi bize verince yine yapacağız. İstanbul Türkiye’nin özeti. 81 vilayet var. Demografik yapıya baktığımızda bütün nüfus grupları var. Türkiye’nin ebrusu demek daha iyi.
İsmail Küçükkaya: Ben kimseye soru filan vermem. Fatih Altaylı Habertürk’te size soruları verdiğimi ve İmamoğlu’nu arayıp soruları size verdiğimi söyledi. Bu absürt.
Ekrem İmamoğlu: Sayın Yıldırım yanlış bilgilendirilmiştir. Burada üzücü ifadelerde bulunmuştur. ‘Yalan söylemiştir’ sözünü üzerine basa basa söylemiştir bu kibirli bir tavırdır. Benim ifademde İsmail Küçükkaya yok. Ama Sayın Yıldırım öyle söyledi. Ben dedim ki ‘Bana gelen bilgi soruların belirlenmesi ve moderatöre verilerek öyle sorulması.’ ‘Bana yalan söylemiştir’ dediniz ama öyle sabırlı durdum ki. Son sözüm. Benim oradaki ifadem nettir. ‘Yalan söylemiş’ cümlesini ‘kötü söz sahibine aittir’ diyerek kapatıyorum.
– Bir Sayıştay raporu var. Son 5 yılda 753 milyon bir zarardan bahsediliyor. Son zamanlarda çok tartışma konusu vakıflara ayrılan son 1 yılda 308 milyon lira. Belediye başkanı olunca siz nasıl yapacaksınız?
Binali Yıldırım: Sayıştay raporunu gördünüz mü İsmail Bey. Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok. 108 milyon mu ne. Bu yalan. Yalan olduğu İstanbul Büyükşehir Beledise tarafından açıklandı.
İsmail Küçükkaya: Sayıştay’dan hiç yalanlama gelmedi.
Binali Yıldırım: Geldi, onu bilmenizi isterim. Maalesef yeterince bu konu duyurulamadı. Onların yerine biz duyurmak zorunda kaldık. Böyle bir şey yok, kısacası yalan. Hadi doğru değil diyelim, Ekrem Bey alınmasın. Nitekim o televizyon programında bir düzeltmeyi yapınca ‘doğru değilmiş’ dedi ve geçiş yaptı. Değerli arkadaşımız bu konularda daha ilkeli davranmasını beklerim. Bu güne kadar ortaya atıp, kafa bulandırmaya çalışıp, bütün meselelerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Bunları tek tek sayarım. Ama ben zul duyarım. Ama biz İstanbul’u konuşamadık. Vakıflarla ilgili de açıklamalar yapıldı. Zaten belediyeler vakıflara nakit kaynak aktaramaz.
İsmail Küçükkaya: Arazi verir
Binali Yıldırım: Bu vakıflar eğitime destek veriyor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Yaptıkları iş tamamen kamu yararı. FETÖ’nün beyin yıkamak için gençleri devşirip, 15 Temmuz’u başımıza sardıysa bu vakıflar da o tehlikeyi bir daha yaşamamak için bu işleri yapıyor.
Belediye başkanı seçilirseniz israf ve kötü ekonomi yönetimini nasıl çözeceksiniz?
Ekrem İmamoğlu: İstanbul’un en büyük sorunu işsizlik ve israf. Kul hakkı meselesini çok önemsiyoruz. Sayıştay denetiminden çıkan raporu ben getirdim. İsterlerse Sayın Yıldırım’a veririm. Raporda toplan yapılan usulsüzlüklerin 753 milyon liraya ulaştığı yazıyor. Yanıltılmış olabilir. Kendisine bilgi verenleri gözden geçirsinler. Şu anda bile israf yapıyorlar. İstanbul’un bütün billboardlarına bunlara cevap yazıyorlar. Şu anda bile israf yapıyorlar. Şu anda bu afişleri oralara kim asıyor? bin 810 araç 7 personele bir binek araç düşüyor. Tek tek 753 milyonun rakamları burada. İsrafı engelleyeceğiz tasarruf yapacağız, ekonomik bir seferberlik yapacağız.
FETÖ İLE MÜCADELE
– Binali Bey FETÖ vurgusu yaptı. Siz başkan seçilirseniz İBB’de FETÖ’yle mücadele bağlamında ne yapacaksınız? Bunların okullarına gittiniz mi?
Ekrem İmamoğlu: Benim uzaktan yakında ilgim temasım ilişkim. Siyaset öncesi eleştiren siyasette de buna devam eden birisiyim. Sayın Yıldırım çok talihsiz bir şey dedi. ‘FETÖ’yle mücadele için bu derneklere yardım yapılıyor.’ dedi. Belediye var. Ben belediyeye güvenemeyeceğim de… TÜRGEV’e 51 milyon. Ben yurt yapamıyorum da vakıflara mı? Benim ne işim var üç beş dernekle. Vakıflarla ortak çalışılır ama yurdu İBB yapacak. Zaten başımızda bir FETÖ belası oluştu. Sorarım size bu nedir? İBB olarak yurtlar yapacağız. Bugüne kadar açılmamış kreşi çok önemli görüyoruz. Biz o işten anlamayız. Devletinin güçlenmesine inanan bir ahlaktan geliyoruz.
– (Binali Yıldırım’a) FETÖ’yle mücadele konusunda siz ne söylemek istersiniz?
Binali Yıldırım: ‘Temiz vakıflara veririm’ diyor da nasıl yani, deterjanla yıkayarak mı belirlenecek? İstanbul’da 23 bin tane vakıf dernek hemşehri derneği var. Bunların hepsine büyükşehir de ilçe belediyeleri de destek oluyor. Hiçbir şekilde belediyeler bu kuruluşlara nakdi destek olamaz. Vakıflara destek olmak yanlış bir şey değil. Sizin yapamadığınız işleri onlar yapıyorlar. Memnun oldum FETÖ’ye yönelik beyanatından. Mahkemelerde hesabını veriyor ihanet kısmı.
“NE VAAT EDİYORSUNUZ?”
– Ekonomide sıkıntılı süreçten geçiyoruz. İşsizlik ciddi problem haline gelmiş. İstanbul gibi dünya metropolü kent yoksulluğu gibi bir kavramla karşı karşıya gelmiş. Siz seçilirseniz ne yapacaksınız?
Binali Yıldırım: Tabii ki ekonomik sıkıntı çekiyoruz. Bu da insanların hayatına öyle ya da böyle yansıyor. Bu yükü hafifletmek için birçok vaadimiz var. İstanbul Avrupa’nın 13. büyük ekonomisi. İstanbul ihracatı 72 milyar dolar. Milli gelirin 236 milyar dolarını karşılıyor. 5 yıl içerisinde yapacağımız projelerle 500 bin istihdam sağlayacağız. Tuzla’da mesela bioteknoloji vadisi kuracağız, 50 bin kişiye istihdam sağlayacağız. 160 bioteknoloji fabrikası yapacağız. Buradan 27 milyar ekonomiye katkı sağlayacağız. Ayrıca bir teknoloji üssü kuruyoruz. Burada big data dediğimiz büyük verinin işlenmesi. Burada gençler istihdam edilecek. Altyapısını hazırlayacağız, fikir getirecekler. onların akıl terini üretime dönüştüreceğiz. Pendik’te teknoloji geliştirme bölgesi. Burada firmaların AR-GE’leri olacak. Bunun örneği Rotterdam, Singapur’da var. Bu modeli İstanbul’a getireceğiz. Burada 50 bin istihdam öngörüyoruz. Atatürk Havalimanı hem millet bahçesi hem de fuar ve kongre merkezi olacak. Avrupa’daki 50 milyonluk fuar kongre turizminin yüzde 10’undan istifade edelim ve şehrimize katma değer sağlayalım. Bu da 40 milyarlık bir katkı..
– (Ekrem İmamoğlu’na) Siz seçilirseniz ne vaat ediyorsunuz?
Ekrem İmamoğlu: Ben temiz vakıflara vereceğim demedim, işbirliği yapacağım dedim. Vakıftan bahsederken her şeyi sayın Yıldırım’a daha önce ziyaret yapmış birisiyim. Her şeyi konuşmaya hazırım. Bana her şeyi sorabilirler, bir büyük olarak sorabilirler. Bu şehrin yoksulluğu var. Üç gençten biri işsiz. 350 bin genç var okutamamışız, meslek sahibi yapamamışız, iş de bulamamışız. Yüzde 15’i aşmış işsizlik oranı var. Bu belediyenin parasını israf ettirmeden, tasarrufla değere dönüştürüp öncelikle bu şehrin yoksulluğu ile mücadele etmek. UCuz ve sağlıklı gıda, ulaşımda indirim, suda indirim. Eğitim, geçim, evlilik, sofra, işsizlik destek paketiyle mevcutun beş katına çıkaracağız. 4 aileden birisi bu şehirde açlık sınırı altında. 2 bin 20 liraya kadar bu sınırın altındaki ailelere maddi destek sunacağız. Evin kadınına sunacağız. Ouklarına yemek getiremeyen ailelerin çocuklarına kumanya desteğimiz var. Biz işsizimizin yanında olacağız. Bölge İstihdam Ofisimize kayıt yaptıran 200 bin işsiz gencimize iş bulacağız. Ücretsiz ulaşım desteği sunacağız. 25 yaş altı öğrenci olmayan gençlere yüzde 40 indirim yapacağız.
– Mesela İstanbul’da yaşayan Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti’ne aşık bir kardeşinizim. Kime oy vereyim? Beni ikna edin.
Ekrem İmamoğlu: Ben Kürt kökenli vatandaşımın çocuğu mu, Türk kökenli mi diyorum. 16 milyon İstanbul’dan bahsediyorum. Sayın genel başkanıma ‘Efendim ben İstanbul ittifakının adayı olmak istiyorum’ dedim. Partizanlığı bu belediyeden söküp, atacağız. Bunun içinde AK Partili, Saadet Partili, MHP’li elbette HDP’li hemşehrilerim var. Partizanlık bu ülkenin en büyük düşmanlarından biridir. Terör ön büyük sorundur peşinden partizanlık geliyor. Biz bu milleti barıştırmaya geliyoruz, eşitlemeye geliyoruz. Bağcılar’daki çocukla Kadıköy’deki çocuğu eşitlemeye geliyoruz. Ben bu çocuklardan bahsederken kökenini mi söylüyorum. Hepsi benim çocuğum. Biz mahallede demokrasiyi, semtte, ilçede, büyük şehirde sağladığımızda hiçbir sorun kalmaz. Gönül belediyeciliği ile afişler niye asıldı dedim. Bana 25 tane belediyenin kazanıldığını söylüyor. Partizanlıkla sadece ben değil sayın Yıldırım da mücadele etmeli. Ben özgürüm, 16 milyon insandan oy alıp belediye başkanı olacağım.
Binali Yıldırım: Biz hizmet yaparken İstanbul’da ve Türkiye’de. İnsanların etnik kökenlerine, inançlarına bakmayız. İnsanlarımıza hizmet götürürken herkese aynı hizmet götürürüz. Particilik seçimlerde kampanyada parti vardır. Kampanyada partimizin söylemlerini dillendirirsiniz, seçim bittiğinde rozetinizi çıkarıp hizmet yaparsınız. Biz partizanlık yapıyorsak, adres bizeyse bunu şiddetle reddederim. İzmir’in toplu taşıması İZBAN’ı CHP belediyesiyle beraber yaptık. Çevre yolunu, Konak tünelini yaptık. İzmir-İstanbul yolunu yapıyoruz. Süre 2,5 saate düşecek. Partizanlığı şiddetle reddederim. 81 vilayetten İstanbul’a gelen bütün hemşehrilerimize 780 bin kilometrekare vatan toprağının her köşesinden İstanbul’a gelmiş, burayı evi, işyeri yapmış, çocuklarının geleceğini düşünen 15 milyon İstanbulluya hizmet için varız. İstanbulluya yapılan hizmet asla israf değildir. İstanbul’a 1994’den beri hizmet ediyorum. İDO Genel Müdürü yaptım. 4,5 yılda İDO’yu dünyada kendi sınıfında 1 numara yaptım.
MAL BEYANI AÇIKLAMASI
– Her ikinizden mal varlığı beyanınızın açıklanması isteniyor. Başkan seçilirseniz mal varlığı beyanında bulunur musunuz?
Binali Yıldırım: Mal varlığı beyanından bulunmak bizim keyfimizde değil. Mecbursunuz buna. Ben 16 yıldır mal varlığı beyanı veriyorum. Her sene de değişiklik olursa yeniliyoruz. Kamuoyuna açıklama diye bir adet yok. Benim açımdan hiçbir sakıncası yok. Çocuklarımın da hiçbir koruması yok. Onların ki de kamuya açık. Biz hiçbir şekilde mal varlığımızla geçmişimizle her zaman hesap verdik. Bundan sonra da vermeye hazırız.
Ekrem İmamoğlu: Sayın Yıldırım’ın açıkladığı gibi kamu görevlisi olmamızdan dolayı mal beyanımızı veriyoruz. Hatta İBB başkanı seçildikten sora da beyan etmiştim. Yeni bir siyasi dönem yeni bir süreç şeffaflık katılımcılık… Başkan olmak, milletvekili olmak bir meslek değil. Bunlar görev. Ama erdemli ahlâklı hesap vermek noktasında dürüstlüğümüz ortaya koymak adına bu önerinizi Sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum. Ama ailece olmalı. Bunu beyanında bulunmak yarındaki kaygıları çözüme kavuşturmak gibi olur.
– Kadının toplumsal hayatta güçlendirilmesi meselesi çok önemli. Her ikiniz de eşinizle geldiniz. Kreş mesela.
Binali Yıldırım: Kadının iş hayatına katılması, toplumda daha etkin yer alması son 16 yıla bakarsanız ciddi artış var. Yüzde 21’di yüzde 34’e çıktı. Siyasette de artış var ama istediğimiz düzeyde değil. Üniversitelerdeki kız öğrencilerin sayısı erkeklerden fazla. Öğretmenlerin sayısı erkeklerden fazla. Asıl bizim yoğunlaşmamız gereken kısım ev kadınlarımız. Ev kadınlarımızın iki türlü sorumluluğu var hem çocuklara hem ev işlerine bakıyorlar. Onların da sosyalleşmeye ihtiyaçları var. Onların el emeği göz nuru emeklerini değerlendireceğiz. Her aileye bin lira katkı sağlayacağız. İstanbul’un 300 mahallesinde kreş yok. Ev kadınları çocuklarını rahat bir şekilde gözü arkada kalmadan bırakacak, dışarı çıkacak tekrar gelip oradan alacaklar. Bu vaadler Ekrem Bey’de olabilir. Bunlar belediyenin sosyal vaadleri diyorum. Mesela Ekrem Bey, Beylikdüzü’nde kreş vaadi vermiş. Zannediyorum 11 tane vermiş. Sadece bir tane yapabilmiş. Keşke 11’ini de yapmış olsaydı ne güzel olurdu. Önemli olan vaadi vermek değil yerine getirmektir. Siyasetçinin kalitesi oradan ortaya çıkar. Ben hiçbir vaadimi karşılıksız bırakmadım.
Ekrem İmamoğlu: Siyasi kalitemiz konusunda bir yorumda bulundu. Bu hoş bir yorum değil. Beylikdüzü halkı ortaya koyduğu takdirle net bir refleks ortaya koymuştur. Bugün vaat verme konusu bize aittir. Sayın Yıldırım’a şunu söylemeye çalıştım. 25 yıla yakındır 15 yıl da AK Parti olmak üzere yönetimdesiniz zaten. Siz bir şey yapmamışsanız ve bugün bunları vaat haline getirdiyseniz sevindirici. Bizim vaatlerimize eşlik ediyor oluşu mutlu edici. Bunu eleştirmem. Biz hızlıca 150 kreş açacağız. En fazla çocuk sayısı olan ve kreşi olmayan mahallelerde açacağız bunu. Kadın emek ofisleri satın alma garantisiyle çalıma hakkı tanımak.. Annelere 0-4 yaşa arası bebekleriyle ücretsiz ulaşım hakkı tanıyacağız. Bütün sosyal tesislerinden yüzde 40 indirim sağlayacağız.
– (Binali Yıldırım’a) Siz FETÖ elebaşına gittiniz mi? Yurtlarında kaldınız mı?
Binali Yıldırım: Yok… Ben ne örgüt elemanı FETÖ’yü görmüşüm, ne de yurtlarında kalmışlığım yok.
ÇARPIK KENTLEŞME
– İstanbul’un başbaşa kaldığı çarpık kentleşme, betonlaşma, deprem alanları kalmamış, AVM olmuş, rezidans olmuş. Nasıl çözeceksiniz Ekrem Bey?
Ekrem İmamoğlu: İstanbul’un yönü yok. Gittiği yer ile ilgili bir tanım yok. Kaç milyon olacak İstanbul? İstanbul şehrinin yönünü çizeceğiz. İlk 1 yıl içerisinde mevcut durumu belirleyeceğiz. 2030 ve 2050 hedefleri. İstanbul’un kırsal kent planlaması önemli. Yeşil alan konusunda İstanbul Türkiye ve dünyanın en sıkıntılı metropollerinde birisidir. Biz 15 vadide yaşam vadisi açıkladık. Bizim 30 milyon metre karelik bu şehre katma konusunda bütün toplumla anlaştık. Bu şehri yönetenler, 25 yıldır bu kenti yönetenler ‘bu kente ihanet ettik’ cümlesini ben söylemedim. Bu şehrin birçok ilçesinde yeşil alanların yok edilerek, imara açılması. Özellikle deprem toplanma yerlerin yok edilmesi. Bu şehrin değişmez kurallarını var edeceğiz.
Binali Yıldırım: Yeşil alan bir şehir için önemli. Birisi şehrin enfes alması. Bizim de 20 tane yeşil koridor projemiz var. Buralar dere vadisi. Bu dereleri ihya edeceğiz. 37 milyon 500 bin metrekare ilave alan kazanmış olacağız. Buradan da yatayda millet bahçelerine geçiş olacak. Her mahallede 200 metre mesafede çocuk parkı olacak. Sonra semt parkları ve sonra millet bahçeleri. Hem yeşil alanları artıracağız hem de depremde geçici barınma alanları olarak kullanacağız. Bunu yapınca İstanbul’un kişi başı yeşil alanı 10 metrekarenin üzerine çıkmış olacak. Dikey yapılanma kötü bir şey. İlçeler bazında bir inceleme yaptım. 22 ilçede yoğunlaşmış 18 tanesi CHP’li belediye. 4 tanesinde AK Partili belediyeler var.
– Gençler konusunda ne yapacaksınız? Bunun içerisine engelli kardeşlerimizi katarsanız çok memnun olurum.
Ekrem İmamoğlu: Bu şehir çocuk kenti ve genç kenti. Bizim 0-4 yaş arası çocuk sayısı 1 milyon 200 binin üzerinde. Kreşle başladığımız o seferberlik süreci gençlerin üniversite eğitimleri bittikten sonra meslek edinme ve hayata katılma konusuna varıncaya kadar takip edilmesi gereken bir süreç. Gençlere yüzde 40 indirim. Üniversite bursu. 75 bin öğrenciye 8 ay boyunca 400 lira. 12 kadın 8 öğrenci yurdu. 10 adet dünya dilleri merkezi, 10 adet gençlik merkezi. Dünya dillerini öğrenen insanlar daha hızlı iş sahibi oluyor. Spor arenaları. Gençler İstanbul’dan başka şehirlere kaçmayacak. 230 milyon dolarlık bir beyin göçü tarifi yapılıyor. Bizim gençlerimiz hayallerini İstanbul’da kuracak. 350 bin gencin Ekrem abisi olmaya geliyorum. Erişilebilir bir kent olacak. Bu kent engelliler için engeller taşıyorsa o zaman bu kentin vicdanı yoktur. Engelliye biz bakayacağız. 10 adet alzheimer bakım evi. Yaşam boyu öğrenme evleri. Yaşlılara acil durum bilekliği. Aktif yaşlanma programını devreye sokacağız.
Binali Yıldırım: Gençler benim kankam. Onları kankam olmaya davet ettim çok güzel tepkiler aldım. 10 GB ücretsiz internet erişimi alacaklar. Müzeler ve tiyatrolar bütün gençlere ücretsiz olacak. Evet belediyelerin. Öğrencilere kırtasiye desteği var. Öğrencilere kırtasiye desteği. Amatör spor kulüplerine 100 bin liralık tutarında destek vereceğiz her yıl. Şu anda bunun onda biri veriliyor. Spor tesislerinden gençler ücretsiz yararlanacak. Motosikletle geçişler her iki köprüden bedava olacak. Üniversiteye hazırlanan, yani liseden mezun öğrencilik vasfını kaybetmişlere de bu ulaşım indiriminden onlar da yararlanacaklar. İşsizlik maaşı alanlara toplu ulaşım desteği vereceğiz. Öğretmenler bütün toplum ulaşımından bedava yayınlanacak. Gençlere bursu yazmadım. Çünkü belediyeler burs veremiyor. Veriyordu esasında. CHP konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü ve belediyelerin burs vermesini artık imkansız hale getirdi. Ekrem Bey nasıl burs verecek merak ediyorum, veremez. Ama Ankara ile beraber iki parti anlaşırsa bunu çözebiliriz. Önce bu engelin aşılması lazım. Ekrem Bey’in daha önce beyanatı var İstanbul, Ankara’dan yönetilmeyecek diye, o da ayrı bir husus.
ULAŞIM VAATLERİ
– Ulaşım meselesinde ne vaad ediyorsunuz?
Binali Yıldırım: Ulaşım benim işim tevazuya lüzum yok. Türkiye’nin her tarafını bölünmüş yolla donattık, havayolunu halkın yolu yaptık. İstanbul’un birinci derdi ulaşımı. Marmaray, Üçünkü Köprü, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara Yolu, Osmangazi Köprüsü’nü, dünyanın en büyük havalimanını yaptık. Biz 2024’e kadar insanların trafikte yarım saat kazanmalarını sağlayacağız. Baba evine yarım saat önce gidecek. Yapacağımız raylı sistemleri. 518 kilometreye çıkaracağız. Her yıl minimum 50 kilometre raylı sistem yapacağız. Metroların payı süre sonunda yüzde 48’e çıkacak. Bugün yüzde 18. Yüzde 30 artmış olacak. Burada ciddi yatırım var. Ankara metrolarını, İzmir İZBAN’ını yaptık. Edindiğimiz tecrübelerle bunu kolayca yapabiliriz. Bilmiyorum Ekrem Bey Marmaray’ı kullandı mı? Yakın zamanda Marmaray’ın banliyo hattını yaptık. Bu şekilde ciddi anlamda metrobüste biraz rahatlama oldu. Ama asıl metrobüsü rahatlacağımız şey Beylikdüzü’nden Söğütlüçeşme’ye giden hattı otonom ve akıllı araçlarla değiştireceğiz, kapasiteyi yüzde 50 arttıracağız. Bu güzergahta bir otoyol daha yapacağız. Kuzey Marmara ile TEM arasında olacak. Levent’tle Mahmutbey arasındaki metroyu bu sene sonu açmış olacağız.
İsmail Küçükkaya: Depolarda çürüyen metrodan bahsedilmesi.
Binali Yıldırım: Külliyen yalan. Bakanlık açıklama yaptı.
İsmail Küçükkaya: Sayın İmamoğlu buyrun ulaşım konusunda ne yapacaksınız.
Ekrem İmamoğlu: Servis işinde tahdidi biz vaadettik. Şu anda vekaleten benim başkanlığım döneminden sonra vali bey var. Büyükşehir belediyesi süreci bizim sürecimizde. Biz bütün aktörleriyle beraber çalışacağız. Az önce ulaşım indirimlerini söyledik. İBB sorumluluğunda. Hiçbirisi bizim halk otobüslerine, şirketlere mal edilmeyecek. Biz şehir içinde kalan gişelerin şehir dışına aktarılması konusunda fizibilite çalışmalarını değerlendiriyoruz. Sayın Yıldırım ‘benim işim’ dedi saygıyla karşılıyorum. Sanki sayın Cumhurbaşkanı ve yetkililere haksızlık yaptığını düşünüyorum. Ama İstanbul’u halledemediler. Durakta bekleme süresi 20 dakikayı aşan bir kent. 1 saati aşan yerler var. Günde 91 dakika trafikte geçiyor. İstanbul’u bütünleşik olarak biz çözeceğiz. Evet ben Marmaray’dan geçtim, çok teşekkür ediyorum. 70’lerde fizibilitesi başlayan bir proje çok teşekkür ederim. 2004’de 45 kilometre aldıkları metro hattı 170 kilometreye oluştu. Sadece senede 8,5 kilometre yaptılar. Beylikdüzü metrosu hala biliyor. Deniz ulaşımı yüzde 10’lardan yüzde 3’lere düştü. Bu şehirde 500 kilometre bisiklet hattını, yaşam vadilerinden, fünüküler hatlarıyla destekleyeceğiz. TEM’de kuracağımız megabüsle metrobüs hattını rahatlatacağız.
İmamoğlu ailesi ile Yıldırım ailesi program sonunda fotoğraf çektirdi.
SON SÖZLER
Ekrem İmamoğlu: Buradan çıkışta kendisi de uygun görürse iki hanımefendinin beraber olduğu bir fotoğrafı vermek isterim. Bu şehrin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Adayların dışında üretilen dilleri bir kenara bırakalım. Belediye tesislerinde alkol olacakmış. Ben 9 tane tesis açtım hiçbirinde alkol yok. Bu şehir akılla bilimle bir arada barış içinde elit paylaşarak katılımcılığı hakim kılarak muazzam bir kent var edeceğiz. Benim en büyük ekibim 16 milyon İstanbullu. Adil bir kent var etme konusunda çabamızı gösteriyoruz. 23 Haziranda herkes sandığa gitsin.
Binali Yıldırım: İstanbul müjdelenmiş bir şehirdir. 15 milyon 67 bin nüfusu vardır. İstanbul’un ilk defa geçen yıl 60 bin nüfusu azaldı. Anadolu’da alt yapıyı çok güzel yaptığımız için vatandaşlarımız dönüyor. İstanbullulara söyleyeceğim şudur. 16 ülkeme dolu dolu hizmet yaptım. Bu şehir beni 11 yaşındaki Binali’den Binali Yıldırım yaptı. Beni Binali Yıldırım yapan bu şehre çok güzel hizmetler yapmaya hazırım. Daha önce yaptıklarımı yeni yapacaklarımla taçlandıracağım. İstanbul’un ulaşımını 5 yıl içinde çözeceğim. Deniz taşımacılığını aktarmada bedava yapıyoruz. Son sözüm vatandaşlarıma İstanbul’da herkes sandığa gitsin. Sözlerini 23 Haziran’da söylesinler diyorum. Ekrem Bey’i çaya davet ediyorum.
(Sözcü)