Tarım, milli ekonomimizin temelidir

21.11.2019
A+
A-

Bursa Ziraat Odaları, Bursa Holstein Friesian Birliği, Bursa Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Ziraatçılar Derneği, Bursa Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Birliği, Bursa Yaş Sebze-Meyve İhracatçıları Birliği’nin oluşturduğu Bursa Sivil Tarım Konseyi, 9 Haziran 1997’de Tayyare Kültür Merkezi’nde 1. Bursa Tarım Kurultayı’nı topladı. Bursa Sivil Tarım Konseyi adına oluşturulan Düzenleme Kurulu’nda bendeniz de Konseyin Basın Sözcüsü olarak görevlendirilmiştim. Bursa’nın dört bir yanından gelen çiftçilerin dolup Heykel’deki caddelere, sokaklara taştığı kurultaya, Bursalı olması münasebetiyle dönemin Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, Tarım Bakanı Rıza Demirci, KKTC Tarım ve Orman Bakanı Kenan Akın, komşu illerin valileri, tarım müdürleri gibi en üst düzeyde bir katılım sağlanmıştı.

Kurultayın amacı; ülkemizin tarımına paralel olarak Bursa tarımında da baş gösteren yapısal sorunların, tüm hatlarıyla tespit edilerek bulunan çözümlerin uygulamaya konulmasıydı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı’nın o yıllardaki verilerine göre Türkiye, fındık üretiminde dünya birincisi, mercimek üretiminde dünya ikincisi, domates, biber ve nohut üretiminde dünya üçüncüsü, şeker pancarı ve çay üretiminde dünya beşincisi, meyve üretiminde dünya dokuzuncusuydu. Ve bu haliyle tabi ki gıdada kendine yetebilen az sayıdaki ülkelerin başında geliyordu.

TARIM, EKONOMİNİN TEMELİ

Bursa ise başta zeytin olmak üzere çoğu meyve ve sebze üretiminde, süt ve damızlık hayvan üretiminde ve gıda sanayiinde Türkiye birincisiydi. Türk tarımının hem lokomotifiydi, hem de üretimde ve ihracatta önemli bir yer teşkil ediyordu. Dolayısıyla ‘Tarım stratejik bir alandır, milli ekonomimizin temelidir, aman ha tarımda bir sıkıntıya girmeyelim’ diye Bursa’nın tarımcıları olarak taşıdığımız sorumluluk gereği canla başla çalışarak o gün, o kurultayı toplamıştık.

Nasıl ki karanlığı ilk hisseden, etkilenen ve tepkisini koyan gerçek sanatçılarsa, ülke tarımının kötüye gidişini görerek, ona, doğru yolu bulma arayışına girenler de ülkenin yurtsever ziraatçılarıdır. Bu fedakâr ziraatçılar, ülke tarımının bugünkü çöküşünün ayak seslerini işittiklerinde, Türkiye tarımında yeniden milli bir devlet politikası oluşturulsun diye 6 ay gibi bir sürede hazırlıklarını tamamlayarak 9 Haziran 1997’de 1. Bursa Tarım Kurultayı’nı toplamıştı. Kurultayda Bursa tarımının genel yapısı, sorunları ve çözüm önerileri görüşülmüş, kayda geçirilmişti.

Bursa’daki bu çıkış ulusal bir karşılık buldu ve 25/27 Kasım 1997’de Ankara’da Cumhuriyet tarihinin ilk tarım şurasının toplanmasına vesile oldu. Ancak bu şurada, 1931’de Atatürk döneminde yapılan 1. Ziraat Kongresi’ndeki kararlar gibi dünyadaki gelişmelerle örtüşen yeni ve muhkem tarım politikaları oluşturulamadığından, ayrıca o günden sonraki iktidarların yanlış politikalarından dolayı ne yazık ki bugün tarımda tam bir tükenişle karşı karşıyayız.

BURSA’DA POTANSİYEL VAR!

Aradan 22 yıl geçti. O gün öyle veya böyle tarımda kendine yetebilen Türkiye, bugün tarımda üretici olmaktan çıktı, tarım ürünlerinin tamamında dışa bağımlı hale geldi. Hatta bir türlü çoğaltamadığından, verimli kılamadığından ithal ettiği hayvanlar için onların yemini de beraberinde ithal eder hale geldi. Türkiye bu durumdaysa, bir tarım kenti olan Bursa’da durumun nasıl olduğunu sormaya bile gerek yok! Çünkü üretimdeki ve ihracattaki öneminden ötürü ülke tarımının iyiye veya kötüye gidişinde birinci derecede etkilenen illerin başında Bursa gelmektedir.

Türkiye’nin tarımda düşürüldüğü bu zebun durum karşısında Bursa bir misyon yüklenmeli ve üzerine düşeni bir an önce yerine getirmelidir. Bursa, Türkiye tarımının içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarılmasına öncülük edebilecek her türlü yerel dinamiğe sahiptir. Ekonomisinin tarıma dayalı olduğu diğer illere örnek olacak şekilde uygulamaya koyacağı yerel projelerle bunun mümkün olduğunu ispatlayabilir.

Belediyeler, hele büyükşehir belediyeleri, küçük de olsa sağlayacakları desteklerle tarıma bir ivme kazandıracakları, tarımı geliştirebilecekleri güce de, yetkiye de sahiptirler. Yeter ki bunu yapacak bilince, azme ve kararlılığa sahip olsunlar! Yağ, un, şeker ve su var, önemli olan helvayı yapacak birilerinin olması hesabında olduğu gibi!

İŞ YEREL YÖNETİMLERE DÜŞÜYOR

Bursa’da iki iklim; karasal ve deniz iklimi birlikte hüküm sürer. Toprakları hiçbir yerde olmadığı kadar verimlidir. Verimli ovaları ve genel topoğrafyası her türlü tarımın ve hayvancılığın yapılmasına son derece elverişlidir. Su zengini olmasa da, su fakiri de değildir. Ziraat ve veteriner fakültelerinin varlığıyla tarımın bilim merkezidir. Tarımsal mekanizasyonu her an teçhiz ve tamir edebilecek bir sanayi ve teknoloji merkezidir. Marmarabirlik başta olmak üzere birçok tarımsal kalkınma, üretim ve pazarlama kooperatifinin, birliğin olduğu, ziraat odaları gibi çiftçi örgütlerinin, ziraat mühendisleri odası gibi akademik kuruluşların güçlü olduğu bir kenttir. Tüm bunlara ilaveten, tarımsal bilinç düzeyi Türkiye ortalamasının hayli üzerinde olan bir çiftçisi var Bursa’nın.

Değil Türkiye’de, dünyada tarımın en iyi yapılabileceği koşulları taşıyan bir Bursa duruyor önümüzde. Peki, Bursa’yı yönetenler ne güne duruyor? İşte, bütün mesele burada yatıyor: Yasal konumu gereği, ilçe belediyelerini de dâhil ederek bütün bu tarımsal dinamikler arasında gerekli eşgüdümü sağlayarak, bu yerel dinamiklerin gücünü ve kaynaklarını kentin tarımını geliştirmek amacıyla seferber edecek olan kurum da Bursa Büyükşehir Belediyesi’dir.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin evsahipliğinde ve koordinatörlüğünde behemehâl bir tarım kurultayı toplanmalıdır. Bu kurultayda, Bursa örneğinde ülkemiz tarımının içinde bulunduğu çıkmazla ilgili öneriler samimiyetle ve cesaretle görüşülmelidir. Kurtuluşa giden yol haritası tüm detaylarıyla belirlenerek, Türk kamuoyuna deklare edilmekle birlikte, Türk tarımını selamete çıkaracak bir devlet politikası oluşturulsun diye iktidar ve muhalefet partilerine sunulmalıdır. Kaybedecek zamanımızın olmadığını da belirtmeden geçmeyelim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.