Taşımalı ibadet… Sözleşmeli imam…
Diyanet İşleri Başkanlığı cemaat sayısı 40’ın altında olan camilerin kapatılacağını ve cami cemaatininin bölgeler itibariyle belirlenecek merkez camilere taşınacağını açıkladı…
Ayrıca yeni dönemde kadrolu imam alımı yapılmayacağını, ihtiyacın sözleşmeli veya ücretli imamlar ile karşılanacağını da ekledi…
Durun durun!
Hemen panik yapmayın.
Elbette yerli ve milli iktidarımız, alnı secdeye gelen yöneticilerimiz böyle bir uygulamaya imza atmaz.
Zira namaz önemli. Cemaatle kılınan namazın sevabı da daha çok.
Dolayısıyla bu uygulama cami cemaati için imkansız.
Ama, eğitim gibi önemsiz alanlarda uygulanabilir.
Nitekim 1990-91 öğretim yılından beri eğitim sistemimizde uygulanmakta.
Yetkililer geçtiğimiz yıl yaklaşık 1.3 milyon öğrencinin taşımalı eğitim aldığını ve 103 bin sözleşmeli, tamamına yakını asgari ücretin altında çalışan 92 bin ücretli öğretmenimiz olduğunu söylüyor.
***
Önce sosyal medyada konu edildi, sonra haber kanallarında.
Bir baba, iki çocuğunu komşu köydeki okula gönderebilmek için onları sırtında taşıyarak derenin karşı tarafına geçirmekte. Zira servis bulunduğu köye gelemiyor.
Tek örnek de değil bu çağ dışı görüntü.
İnternet üzerinden yapacağınız bir aramada onlarcasını bulabilirsiniz.
***
Konuyu, daha kaliteli eğitim, kısıtlı bütçe, öğretmen sayısındaki yetersizlik gibi sıradan gerekçeler ile açıklamaya çalışmak fazla saflık olur bizce.
Amaç; Cumhuriyet’in aydınlık yüzü öğretmenleri köylerden uzak tutabilmek.
Amaç; zaten okula zoraki gönderilen kız çocuklarını daha çok okuldan, eğitimden uzaklaştırabilmek.
Amaç; köyde yaşayan insanları topluca karanlığa mahkum etmek.
Zira köydeki öğretmen, giyimi kuşamı ile, oturması kalkması ile, sohbetleri ile sadece çocuklar için değil; tüm köylü için bir aydınlanma kaynağıdır.
***
Neden mi bu kadar karamsar düşünüyoruz?
Zira bakıyoruz; aynı devlet, her köyde camiye giden cemaat sayısına bakmaksızın bir imam bulundurabiliyor.
Devasa bütçesi ile bir çok bakanlığı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde, 100 bin imam-müezzin, 20 bin kadrolu Kur’an Kursu öğretmeni, 20 bin geçici Kur’an Kursu öğreticisi, 3 bin vaiz ve bin 250 müftü bulunduruyor.
İçlerindeki istisnaları ayrı tutarak, modern bilime düşman, Cumhuriyete düşman, Atatürk’e düşman, koca bir ordu.
***
Tehlike düşündüğünüzden daha büyük.
Zira yaşanılan, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir.
Tıpkı, 1749 – 1832 yılları arasında yaşamış Alman edebiyatçı. Goethe’nin ifade ettiği gibi
“Dünyanın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir.”