İsmail Tatlıoğlu ekonomi gündemini değerlendirdi: ‘Aynı yoldan giderseniz aynı yere varırsınız’
İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, ekonominin gidişatı hakkında değerlendirmede bulundu.
Tatlıoğlu, “Bu anlayışın değişmesi lazım, aynı yoldan giderseniz, aynı yere varırsınız” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Bursa Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, Amerika’yla tırmanan gerilim ve yaşanan sert dolar hareketliliğini Yeniçağ gazetesine değerlendirdi.
Tatlıoğlu, “Yaşanan krizden toplumsal bir mutabakatla, 81 milyonu kucaklayarak çıkılır” dedi.
İYİ Partili Tatlıoğlu’nun Yeniçağ‘a özel yaptığı açıklamadan satır başları şu şekilde: “Türkiye ekonomide teknik bir problemle karşı karşıya değil. 1994-2001 gibi bir döviz yönetimi sorunuyla karşı karşıya değiliz sadece. Ülkemiz dövizi de içine alan ekonomik dengeleri bozma sürecinde. Temel olarak da her ekonominin esas yöneticisi olan, güven ortamını zedelemiş konumda. Türkiye bu güveni sağlamadan, mevcut iklimi değiştirmeden, derinleşerek giden bu sürecin dışına çıkamaz. Çok yüksek maliyetler yüklenmek zorunda kalır. Bu nedenle ekonomi yönetiminin, ‘Çin’den şu kadar buldum, şuradan şu kadar gelecek tarzında’ gerçekten uzak projelerle bu işin çözülmesi mümkün değil. Türkiye parlamentonun bütün gücünü kullanarak, buradaki maliyetleri düşürebilir. Yapısal reformların yapılması gerekir.”
“YENİ BİR GÜZEL HİKAYE LAZIM”
“Türkiye’nin mevcut siyasal iklimi değiştirmesi lazım. AKP- MHP ittifak hükümetinin, toplum nezdinde ittifakı bu kriz süreci aşmaya yetmez. Toplumsal bir mutabakat lazım. Ama bunun çok geniş bir tabana dayanması lazım. Yargıyı da içine alan, eğitimi de içine alan, özgürlükleri içine alan, dış politikayı içine alan, sağlam bir yol haritası lazım. Türkiye bu şekilde kriz ortamından minimum zararla çıkabilir. Erdoğan’ın kabinesi AKP-MHP kabinesidir. Bu anlayışın değişmesi lazım. Aynı yerden giderseniz, aynı yere varırsınız. Türkiye’nin yeni bir güzel hikaye yazması lazım. Anca bu şekilde çözülür. Bu hikayenin 81 milyonla kucaklaşarak yazılması gerekir.”
(Kaynak: Yeniçağ)