Tunçer: Türk siyaseti HDP’ye muhtaç değildir
Tunçer, “AKP her seçim döneminde, HDP ile bu tür kirli ilişkiler içine girmişti” dedi.
Zafer Partisi Sözcüsü Sevda Gül Tunçer gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunçer, ‘’Erdoğan 2 kez cumhurbaşkanı olduğu için 3. kez aday olması mümkün değil “dedi. Tunçer ayrıca, “Cumhur ve Millet ittifaklarının HDP üzerinden siyasi rekabete girmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik açık bir tehdittir” ifadelerini kullandı.
Sevdagül Tunçer ayrıca “Cumhur ve Millet ittifaklarının HDP üzerinden siyasi rekabete girmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik açık bir tehdittir” ifadelerini kullandı.
“Kısa süre önce CHP’li Gürsel TEKİN yaptığı açıklamada, HDP’ye Bakanlık verilebileceğini söylemişti. CHP, gelen tepkiler üzerine, geri adım atmak zorunda kalmıştı. Bunu takiben, AKP’nin HDP ile görüşmelere başladığını izledik. Başörtüsü konusunda destek arayışı amacıyla yapılan bu toplantı da kamuoyunda gündem oluşturdu.”
“Aynı dönemde, Cumhur İttifakının küçük elemanı Perinçek de sözcülük görevini yerine getirdi ve teröristlere “kardeşim” diye hitap ederek 2. İhanet süreci için davetiye verdi. Bahçeli ise daha önce kapatılması için çağrıda bulunduğu HDP ile görüşülmesinin mesele olmadığını, makul ve demokratik çözümün nasıl olacağına baktıklarını dile getirdi ve görüşmelere onay verdi.”
“AKP’nin PKK dan sorumlu eski milletvekili Orhan Miroğlu da HDP bu süreci değerlendirsin diyerek görevini yerine getirdi. Yakın geçmişte HDP’yi PKK terörü ile eşdeğer tutan AKP’nin bu tutumuna AKP içinden de tepkiler gelse de son dönemde ardı ardına kaydedilen bu gelişmeler, Cumhur ve Millet ittifakı arasında HDP üzerinden kirli bir rekabet oluştuğunu göstermektedir.”
“CHP’nin HDP ile ilişkisi uzun zamandır bilinmekle birlikte, AKP’nin bu tutumu yeni bir konumlanmayı işaret etmektedir. Anılan kirli rekabet, Türkiye’nin kirli bir seçim sürecine girdiğini göstermektedir. Düzen partilerinin oy kaygısının milli menfaatlerin çok önüne geçtiğini göstermektedir.”
“Geçmişte PKK ile Oslo’da görüşmeler yapan, açılım süreci ile Türkiye’nin güvenliğini ve toprak bütünlüğünü hiçe sayan ve devlet otoritesini terör örgütüne teslim eden AKP’nin yeniden bu yola girdiği görülmektedir. Hendek operasyonlarında verilen 793 şehitten ders almayan AKP, günlük siyasi çıkarları için yeniden HDPKK ile ittifak sürecini başlatmıştır.”
CHP Bakanlık önerisi ile ittifak arayışı yaparken, AKP neler teklif etmektedir? HDP’ye hangi siyasi imtiyazlar önerilerek ulusal güvenliğimiz riske edilmektedir?
“AKP her seçim döneminde, HDP ile bu tür kirli ilişkiler içine girmişti. 2018 seçimlerinde Osman Öcalan’ın TRT ekranlarına çıkarılması hala hafızalardadır. Sözüm ona akademisyen titri olan bir şahsın, Apo kod adlı teröristin mektubunu okuması, başta şehit aileleri ve gazilerimiz olmak üzere, toplumumuzda vicdanları kanatmıştı.”
“Öncesinde Diyarbakır mitingine Barzani’nin davet edilmesi, Şivan Perver ile Megri megri ağıtlar dökülmesi, yurtsever halkımızı derinden yaralamıştı. Oslo görüşmelerinde devletin Millî İstihbarat Teşkilâtı mensuplarının kurye gibi görevlendirilmeleri ve PKK ile aynı masaya oturtulup, teröristbaşı ile müzakere edilmesi, devlet geleneğimizde örneği bulunmayan utanç uygulamaları olmuştu.”
“Açılım sürecinde milli güvenliğimizi siyaset masasına meze eden AKP, Dolmabahçe görüşmeleri ile siyasi mutabakat metni hazırlama noktasına gelmiş, toplumdan gelen sert tepkiler karşısında, geri adım atmak zorunda kalmıştı.”
Düne kadar HDP’nin kapatılması gerektiğini öne süren AKP, artık sözde Eşbaşkan Demirtaş’ın tahliyesini mi konuşmaktadır, yoksa kayyum atanan belediyeler mi geri verilecektir. Ya da Apo kod adlı teröriste ev hapsi tarzı bir özgürlük formülü mü aranmaktadır? Ne istedilerse vermeye alışkınsınız siz, biliyoruz.
Cumhur ve Millet ittifaklarının HDP üzerinden siyasi rekabete girmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik açık bir tehdittir.
Zafer Partisi bu tür kirli ittifak arayışlarının temelden karşısındadır.
Zafer Partisi ulusal güvenliğimize yönelik kirli ittifak arayışlarına karşı tüm yurttaşlarımızın hakkını savunmaya devam edecektir. PKK ve Fetö karşısında asla eğilip bükülmeyecektir.
Türk siyaseti HDP’ye muhtaç değildir.
HDP’yi siyasetin merkezine oturtmaya çalışan kirli ittifak arayışlarına halkımız gereken cevabı verecektir.
Cumhuriyetimizin kurucu değerleriyle, Atatürk ilkeleriyle ve uniter devlet yapımızla sorunu olmayan tüm yurttaşlarımızı, Zafer Partisinin haklı mücadelesine katılmaya davet ediyoruz.
Haziran 2023 te yapılması gereken seçimlerde AKP Genel Başkanı Erdoğan 2 kere Cumhurbaşkanı olduğu için 3. kez aday olması mümkün değil. Anayasanın 101. maddesi ne diyor?
Anayasa 101. Madde
MADDE 101- Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Bakın YSK’nın Erdoğan’a verdiği mazbatayı görüyorsunuz burada “13. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir” yazıyor. Demek ki Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Ve 13. üçüncü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Her ne kadar partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra Erdoğan’ın 1 kere Cumhurbaşkanı olduğu ve üçüncü kez aday olamama kuralına takılmadığı argümanı üretilse de sistem değişikliği devleti sıfırlamaz, devlet kesintiye uğramaz. Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 2 dönemdir Cumhurbaşkanı olup anayasamız gereğince üçüncü kez aday olamaz bu konu tartışmaya kapalıdır.
Cumhurbaşkanlığı secimi kanunu MADDE 3 ise şu düzenlemeyi içeriyor.
(2) Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.
Erdoğan’ın 3. Kez aday olabilmesinin tek yolu TBMM’de erken seçim kararı alınması. Haziran 2023’te yapılması gereken seçimleri erkene almak için ise en az 360 milletvekilinin oyu gerekiyor. AK Parti ve MHP’nin oy toplamı 332. Bunu 360’a tamamlayabilmek için CHP, İyi Parti veya HDP’nin erken seçim davetine evet demesi lazım. Özetle Haziran 2023’te değil de Nisan veya Mayıs ayında yapılacak bir erken seçim Erdoğan’ın aday olmasını sağlamak için yapılacak hülle seçimdir.
CHP ve İyi Parti erken seçim istediklerini pek çok kez dile getirdi, Erdoğan’ın adaylığı konusunda ise “Erdoğan mağdur edebiyatı yapmasın diye aday olabilmesini destekleriz” yorumu yaptılar. Hatırlayalım 2002’de Deniz Baykal yönetimindeki CHP yine Erdoğan mağdur olmasın diyerek anayasa değişikliğini desteklemiş ve Erdoğan’ın siyasi engelinin kalkmasını sağlayarak 20 yıllık AKP iktidarının önünü açmıştı.
Bırakın Erdoğan mağdur olsun Türk milleti yeterince mağdur olmadı mı?
Hem anayasaya uymak, anayasayı çiğnememek nasıl bir mağduriyettir?
Biz desteklemesek de YSK zaten adaylığı kabul eder diyorlar. Bu düşüncenin haklılık payı olabilir belki, ama bırakın YSK anayasayı ihlal etsin. Anayasayı ihlal edenleri yargılarız. Sizler seçmenlerinize dürüst olun, ikiyüzlülüğü bırakın. Daha kendi adayınızı açıklayamazken Erdoğan’ın adaylığını belirlemekten vazgeçin.
Sevgili CHP, İyi Parti seçmenleri
Erdoğan’dan kurtulmak istediğinizi biliyoruz. Desteklediğiniz partileri tüm bu süreçlerde izleyin ve lütfen sizi Erdoğan’a mahkum etmelerine izin vermeyin aksi halde bu düzen partilerine de mahkum değilsiniz takdiri sizlere bırakıyoruz.
Zafer Partisi asla bireysel menfaatleri Türk Milletinin menfaatlerinin önüne geçirmeyecektir. Sorumluluğumuzun bilincinde çalışmaya devam edeceğiz.