Tuzla’da Ekrem İmamoğlu izdihamı
Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Maltepe ve Pendik’teki halk buluşmalarının ardından finali, Tuzla’daki coşkulu mitingle yaptı. İmamoğlu’nun içinde bulunduğu seçim otobüsü, Tuzla sahil yolunda, vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandı.
İmamoğlu’nu selamlamak ve fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarışan vatandaşların yarattığı izdiham nedeniyle otobüs zorlukla yol alabildi. Bu sırada renkli görüntüler oluşurken, seçim otobüsü gecikmeli de olsa Tuzla Sahil Tören Alanı’na ulaşabildi.
Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, güne Maltepe’de Sivaslı iş insanlarıyla bir araya gelerek başladı. Ardından önce Maltepe’de seçim otobüsüyle halkı selamlayan İmamoğlu, sonra da ilçe meydanında binlerce kişinin katıldığı bir miting gerçekleştirdi.
İmamoğlu, Maltepe’den sonra Pendik’e geçerek, benzer bir program gerçekleştirdi. Rotasını Pendik’ten Tuzla’ya çeviren İmamoğlu, ilk iki ilçede olduğu gibi burada da yoğun bir ilgiyle karşılaştı. İmamoğlu’nun içinde bulunduğu seçim otobüsü, Tuzla sahil yolunda, vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandı.
İmamoğlu’nu selamlamak ve fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarışan vatandaşların yarattığı izdiham nedeniyle otobüs zorlukla yol alabildi. Bu sırada renkli görüntüler oluşurken, seçim otobüsü gecikmeli de olsa Tuzla Sahil Tören Alanı’na ulaşabildi. İmamoğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi:
– Sizinle buluşmaktan keyif alıyorum. İstanbul’un en doğusundan güneşin batışını seyretmek varmış Tuzla’da. İstanbul’un giriş kapısı Tuzla’yı, kentin en güzel ilçelerinden biri yapacağız. Tuzla’nın arıtma sorununu çözeceğim. Dünya güzeli Tuzla’yı, paralel deniz taşımacılığı ile İstanbul’un batısına bağlayacağım. O, deniz ulaşımını çok iyi bilirim diyenler, bunu önerdiğimde bizzat bana, ‘Paralel deniz ulaşımı olmaz’ demişti. Ona da olduğunu göstereceğim. Tuzla’nın İstanbul’un en büyük yaşam vadilerinden birine sahip olacağını duyurmak istiyorum sizlere.
– Beylikdüzü’nde belediye başkanı olduğumda, babam geldi, ‘Bak oğlum. Bir daha gelir miyim gelmez miyim belli değil ama 2 şeyi yaparsan iyi, yapmazsan da evladım değilsin’ dedi. ‘Bir’ dedi, ‘Asla ve asla partizanlık yapmayacaksın. Herkese eşit davranacaksın.’ Bir de dedi ki, ‘Kul hakkı yemeyeceksin.’ Onun için, derim ki görevimi yaparken, ‘Allah’ım beni aileme, doğduğum topraklara, yaşadığım bu güzel İstanbul’a, milletime, bu güzel Türkiye’ye beni mahcup etme’ diyorum. Çünkü kamuya, millete yöneticilik çok değerli bir şeydir. Allah herkese nasip etmez.
– Belki iftira attılar, belki yalan konuştular. Yalan konuşurken bazen caminin önünde bile konuştular. Ama ben diyorum ki, ‘Allah’a şükür. Dünyada bazıları siyaset yaparken, bir kişiye hesap vermeyi kendisine ideal seçerken, ben, dünyada yaşarken milletime hesap vermeyi seçiyorum. Benim hesap vereceğim 16 milyon İstanbullu var. Elbette ki ilahi adaletten endişe ederim ve hayatıma ona göre yön veririm. Allah hiç kimseyi hak, hukuk ve adalet yolundan ayırmasın.
– Çocuklar ve gençlerle bu şehrin ayağa kalkacağını biliyorum. Gençler, bir toplumun lokomotifidir. Ben, neyime güveniyorum diyorum? Ben, gençliğime güveniyorum, enerjime güveniyorum, milletime güveniyorum. Çünkü ben iyi biliyorum ki, İstiklal mücadelesinden hemen önce Mustafa Kemal Atatürk, bu milleti gençliğe emanet etti. Gençlere yardımcı olacağız. Eğitimlerine, iş bulmalarına kadar yanlarında olacağız. Gençlerin yanında olurken, ‘Onun kızı, bunun oğlu, o partiye üye…’ buna bakmayacağız. Ben, bu şehrin genci olup, olmadığına bakacağız. Artık her konuda adalet zamanı, adalet. Adil bir şehir yaratmak için herkese eşit fırsat tanıyacağız. Türkiye, bu yapılan yanlışlardan dolayı yoruldu. Bunun değişim ve dönüşüm yeri, İstanbul’daki ahlaklı, adil ve erdemli bir yönetimdedir. Şehre özen gösteren ve asla İstanbul’a ihanet etmeyen bir ahlak bu. Asla, asla.