Ümit Dikbayır’dan dikkat çeken ifadeler
İYİ Parti’de istifanın eşiğine gelen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, genel merkezdeki “akçeli” işlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Genel Merkezi’nde yıllardır devam eden “akçeli işler”le ilgili iddiaları kamuoyu yakın zamanda öğrenmeye başladı.
2018’de olduğu gibi 14 Mayıs’taki seçimlerinde de seçilebilecek yerlerdeki bazı milletvekilliği adaylıklarının satıldığı iddiaları, Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu’nun AKP’ye transfer olmasıyla yüksek sesle dillendirildi.
AKŞENER UZUN SÜRE SESSİZ KALDI
İddialarla ilgili İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener uzun süre sessiz kaldı. Parti yönetiminin bildiği skandal iddialar kamuoyuna yansıdıktan sonra Akşener, kendisinin, eşinin, oğlunun, gelininin, sekreterinin ve sekreterinin kocasının banka hesaplarının gayri resmi kontrol edildiğini öne sürerek, “Benim ve ailemin belediyelerde işi-gücü yok. Kanıtlanırsa siyaseti bırakırım” dedi.
BİR REST DE ÜMİT DİKBAYIR’DAN GELDİ
İYİ Parti’de uzun süre kasanın anahtarları cebinde olan Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır da Meral Akşener’e aynı tonda cevap verdi. Kamuoyunda bilinenin aksine Meral Akşener’le hiçbir akrabalık bağı bulunmayan Dikbayır da “Hakkımdaki iddiaların birisi bile kanıtlanırsa milletvekilliğinden istifa edeceğim” dedi.
Partinin Disiplin Kurulu Başkanlığı’na başvurarak hakkındaki iddiaların açıklığa kavuşturulmasını isteyen Ümit Dikbayır, sonuç alamazsa Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na başvuracağını söyledi.
GEREĞİ YAPILMALI
Dikbayır, Akşener’in cumartesi günü Şile’deki istişare toplantısında yaptığı açıklamaları şöyle değerlendirdi:
– Genel başkan konuşmasında dil değiştirdi. Daha önce, kendisinin banka hesaplarının incelendiğini söylemişti, şimdi ise “Benim değil, kocamın ve gelinimin hesaplarını incelemişler” diyor.
– Önce, bu gayri resmi inceleme bilgisinin devletten geldiğini söylemişti, şimdi ise “Bu bilgi gayri resmi ulaştı” diyor.
– Bankaya resmi olarak soracaklarını, banka yetkililerinin “Bilmiyoruz” diyebileceğini söylüyor.
– Kimin banka hesabına girildiği bilgisayar incelemesiyle hemen ortaya çıkar.
– Genel başkan araştırmanın gayri resmi yapıldığını söylemekle ağız değiştirdi.
– Bunların hepsinin dedikodu, iftira olduğu ortaya çıktı.
– Genel başkandan beklentim, beni nasıl kamuoyu önüne attılarsa, şimdi de kamuoyu önüne çıkıp, “Beni yanıltmışlar” deyip açıklama yapmalı.
– Kendisini kim yanılttıysa, bu iftiraları kim önüne getirdiyse gereğini yapmalı.
132 MİLYON LİRANIN HİKÂYESİ
Ümit Dikbayır, “kayıp” olduğu iddia edilen 132 milyon lira olayıyla ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu: “26 Haziran’da yapılan kongremizde partinin mali işlerinden sorumlu kişisi olarak gelen yönetime 132 milyon lirayı bıraktım. Meclis açıldıktan sonra yeni yönetim, milletvekillerini maddi durumlarına göre sınıflandırıp, kiminden 250 bin lira, kiminden 500 bin lira, kiminden 1 milyon lira partiye yardım istedi.
“132 MİLYON LİRA BIRAKTIM”
Bu durum bazı milletvekillerinin, ‘Partinin parası mı yok, bizden para istendi?’ diye sormalarına ve eleştirmelerine neden oldu. Bana soran milletvekilleri oldu. Kendilerine, ‘Delegeler de bütçemizi ibra etti. 132 milyon lira civarında parayla devrettik. 10 Ocak 2024’de partiler devlet yardımı alacak. Bıraktığım para o tarihe kadar rahat rahat yeter’ dedim. Yerime gelen arkadaşımız, ‘Kasamız eksi 16 milyon lirada’ deyince, ‘Vay efendim bu parayı genel başkan yedi’ anlamı çıkarmaya çalıştılar. Genel başkana bunu böyle intikal ettirmişler.
Genel Başkan Yardımcısı aslında şunu söylüyor ama söylediği tam anlaşılmadığı için… ‘Kasamız 16 milyon eksi veriyor. Aslında 10 Ocak tarihine göre 16 milyon eksi veriyor’ demek istiyor.
Yani o tarihe kadar para yetmez demek istiyor. Bu da yanlış. Partiye bıraktığım para o tarihe kadar rahat yeter.
“ÇALIŞANLARA ZAM YAPMAMAK İÇİN!..”
Yerime mali işlere bakan kişi, benim ne kadar para bıraktığımı bilmez olur mu? Neden öyle söyledi? Çalışanlara zam yapmamak için. Böyle şeyler olur mu? Vallahi, billahi çalışanlara zam yapmamak için kasamızda para olmadığı söylendi.
Genel başkan, iddialarla ilgili olarak pazartesi günü (bugün) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Aksakallı’nın açıklama yapacağını söyledi.
Her şey ortada ama genel başkana gerçek dışı bilgiler veriliyor. Benim sözlerimden, ‘Bu parayı genel başkan mı harcadı?’ anlamı çıkar mı? Ben gücümün yettiğince bu konunun üzerine gideceğim. Bunu üzerimde bırakmam. Genel başkanımız da gerekli araştırmalarını yaptıktan sonra, hakkımdaki iddiaların gerçekle ilgisinin olmadığını öğrenince kamuoyu önüne çıkıp yanıltıldığını söylemeli.”
“İSTİFAYA HAZIRIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bazı konularda çıkıp “kandırıldığını, yanıltıldığını” söylediğini hatırlatan Dikbayır, şöyle devam etti:
– Genel başkanımız da bunu açıklamalı. Kendisine, gerçekle ilgisi olmayan bilgileri getirenlerden hesabını sormalı, “Beni niçin yanıttınız, dedikoduları niçin getirdiniz?” deyip gereğini yapmalı.
– Ben başka bir şey istemiyorum. Yok banka hesaplarını incelettirmişim, yok partinin parasının yenildiğini söylemişim, yok belediyelerle iş yapmışım.
– Ben de şunu söylüyorum: Alnım açık, yüzüm pak. Ne benim, ne ailem, ne sülalemin belediyelerle işi olmamıştır, bundan sonra da olmaz.
– Bir kuruşluk iş yaptığımı ispatlasınlar milletvekilliğinden istifa ederim. Twitter hesabı açıp yönettirmişim. Ortaya çıkarın. Açıkladılar açıkladılar, yoksa ben çıkıp Cumhuriyet Savcılığına başvurup bu konularla alakalı olarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep edeceğim.
– Meclis Başkanlık Divanı’na başvuracağım. Önce İyi Parti TBMM Disiplin Kurulu Başkanlığı’na yazılı olarak başvurup hakkımdaki bugüne kadar atılan iddiaların ve gündeme gelebilecek her konunun araştırılmasını istedim. Ben hakkımı sonuna kadar savunacağım. Bu kadar kolay dedikodu yapılır mı?
“UĞUR POYRAZ BENİM 5 YILDIR ARKADAŞIM”
İyi Parti’de “dedikodu kazanının” kaynadığını belirten Ümit Dikbayır, “Genel başkana dedikodular götürülüyor. ‘Vay efendim bu senin için böyle yapıyor, bu senin için böyle diyor’ diye genel başkanı bunaltanlar var. Partide üç-dört kişi bir araya gelse bunun altında bir şey arıyorlar. Üç-dört kişi bir yerde yemek yiyemez mi? Bir arkadaşımızın ofisine gidip oturup çay kahve içemez miyiz? Böyle şey olur mu? Uğurhan Bey benim 5 yıldır arkadaşım. Ofisine gitmem ya da onun benim yanıma gelmesi kadar doğal ne olabilir?” diye konuştu.
(ciddigazete.com)