Ümit Özdağ, ‘Tek isim Mansur Yavaş’ dedi!

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi halinde Mansur Yavaş’ın yüzde 60’ın üzerinde oy alma ihtimali olduğunu söyledi.

Sözcü’den Ruhat Mengi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile yaptığı röportajın ikinci bölümünü bugün yayımladı.

Genel siyaset ağırlıklı röportaj şöyle:

– Birkaç kez “Bizim cumhurbaşkanı adayımız Mansur Yavaş, İttifak onu aday göstermezse biz gösteririz” dediniz. İttifak bir aday belirlerse sizin Mansur Yavaş’ı aday göstermeniz oyları bölmeyecek mi?

Esas sorulması gereken soru; en güçlü aday Mansur Yavaş’ken İttifak’ın neden Mansur Yavaş’ı aday göstermediği. Biz Mansur Yavaş’ı destekleyeceğimizi açıklamıştık, İttifak aday gösterdiği takdirde seçilme şansı yüzde 60’ların üstünde, durum böyleyken kazanma ihtimali olan kişi Mansur Yavaş’ken onu aday göstermemek şike yapmak demektir.

– “Ben görevimle ilgileniyorum” demişti, siz aday gösterirseniz kabul eder mi Mansur Yavaş?

Bilmiyorum, o Mansur Bey’in bileceği iş ama Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa doğru olacağı kanısında değilim.

– Mansur Bey de çok takdir edilen ve en çok adı geçen isimlerden biri ama Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı olarak son haftalarda beklenti Kemal Bey’in üzerinde yoğunlaşmış görünüyor, gündemi belirliyor ve zaten Millet İttifakı kimi aday gösterirse o seçilecek havası yaygın değil mi?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimali riskli, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın AK Parti’den kopan oyu alma şansı yok, onun için. AK Parti’den ve Cumhur İttifakı’ndan oy almadan kazanamıyorsunuz. Bunu şu anda Türkiye’de yapabilen bir tek Mansur Yavaş var.

Siz bunu Meral Akşener’in İmamoğlu’nu desteklediği iddialarından sonra söylediniz sanıyorum, ona karşı bir hamle miydi?

Hayır, ilgisi yok, İmamoğlu’nun da Mansur Yavaş’la kıyaslanacak bir kazanma şansı yok bence.

Birçok kişi “Aday kim olursa olsun Millet İttifakı’nın adayına oy vereceğim” diyor.

Siz bunu İstanbul’da Şişli’de duyabilirsiniz, Etiler’de duyabilirsiniz, Anadolu’da öyle değil.

BU DEVİR TARİHE “CİNNET DEVRİ” OLARAK GEÇECEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni Türkiye yüzyılının garantisi olarak addediyoruz” diyor. Bu çok önemli, çünkü “Bu nedenle 100’üncü yılda kapsamlı bir kutlama programı oluşturduk, bu programı ‘100 yılın işini 20 yıla sığdırdık’ şiarıyla hayata geçireceğiz” diyor Cumhurbaşkanı. Hem bu sistemde hâlâ ısrar ediyor, hem de kutlamalar bu sistem üzerine kuruluyor gibi. 100 yılda yapılmayan hangi iş 20 yılda yapılmış olabilir, bu sözler ne anlatıyor?

80 yılda yapılanı 20 yılda yıktılar, mesele budur. Bütün bir Cumhuriyet dönemini küçümsüyor, 80 yılda bir şey yapılmadı, her şeyi biz 20 yılda yaptık diyerek kendisinden önce 80 yılda yapılan her şeyi inkar ediyor. Oysa bu 20 yılda yaptıkları, 80 yılda Türk halkının dişinden tırnağından arttırarak inşa etmiş olduğu bütün fabrikaları, bütün havalimanlarını yabancılara ve yerli işbirlikçilere peşkeş çekmek, bunlar bittikten sonra da Türk vatandaşlığını ve Türk vatanını parsel parsel satmaktan ibarettir. Bu devir tarihe bir cinnet devri olarak geçecek sonradan. Erdoğan ilk kez “Gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devriminin eksikleri, hatta hataları olabilir” dedi.

Sizin aklınıza gelen hatalar nelerdir?

Doğruları çok az, onun için hataları saymaya gerek yok. Bir tweetinizde kıtlığın yaklaştığını, gıda fiyatlarının aşırı arttığını ve artmaya devam edeceğini, sığınmacılara 100 milyar dolar verilirken, 71 milyar dolar 146 ülkeye insani yardım harcanırken kendi vatandaşlarımızın çöpten yiyecek topladığını anlattınız.

Daha seçime bir yıl var, dolar hızla artıyor, enflasyon fırlıyor, sizce Türkiye nasıl dayanacak?

Önümüzdeki bir yıl içinde kıtlıktan dolayı kaos ihtimali var ama biz Zafer Partisi olarak her şeye rağmen soğukkanlılığı muhafaza ve bu fırsatı onlara vermemek gerektiğini düşünüyoruz, bunun için çabalayacağız. Vatandaş sokaktan uzak durmalı, kızgınlığını, kırgınlığını, öfkesini sokağa değil, sandığa taşımalı düşüncesindeyiz.

TÜRKİYE’NİN ÖRTÜLÜ İSTİLASINA ÖFKE DUYUYORUM

Sert bir siyasetçi olarak görünüyorsunuz, aslında şartlara hepimiz öfkeliyiz ama toplum 20 yıllık baskı ve şiddet havasından sonra yumuşama bekliyor, siz nelere öfke duyuyorsunuz ve bunu gizlemiyorsunuz?

Türkiye’nin örtülü istilasına öfke duyuyorum, Türkiye’nin göz göre göre bir iç çatışmaya sürüklenmesine öfke duyuyorum, Türk halkının soyulmasına, insanlarımızın sokaklarda rahat yürüyememesine öfke duyuyorum ama sadece öfke duymuyorum, bunun için çözümler de öneriyoruz. Muhalefet partileriyle birlikte hareket etmeniz mümkün değil mi? Biz karma ekonomiyi ve planlı kalkınmayı savunuyoruz, 6 parti neoliberal ekonomiyi savunuyor. Bizimle uyuşmayan açıklamaları var, biz Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir partiyiz.

KATAR’IN GÜVENLİĞİ ERDOĞAN VE SERVETİNİN GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’a gittiğinde “Katar’ın güvenlik ve istikrarı Türkiye’nin güvenliği kadar önemli” demişti. Kimse Türkiye için böyle sözler söylemiyor, biz neden Katar için söylüyoruz ve Türk askeri neden Katar’da?

Katar’ın güvenliği Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili değil, Erdoğan’ın kişisel güvenliğiyle ilgili. Servetinin güvenliğiyle ilgili, daha fazla izaha gerek yok. Türk askerinin Katar’da olması ayrı değerlendirilebilir, Erdoğan iktidardan ayrıldıktan sonra da Türk askeri varlığı Katar’da Türkiye’nin menfaatleri çerçevesinde kalabilir veya bunu tekrar değerlendirebiliriz ama Türkiye ile mevcut Katar arasındaki ilişkiler daha çok Müslüman Kardeşler ideolojisinden kaynaklanan ve Türkiye ile Katar’ın Müslüman Kardeşler’i bütün Ortadoğu’da desteklemek için yapmış olduğu işbirliği çerçevesinde gelişmiş ama daha sonra da büyük bir ekonomik boyut kazanmıştır ve bizim Katar hanedanına Türkiye içerisinde stratejik derinlik kazandırdığımız bir ilişkiye dönüşmüştür. Katarlılar şu anda Katar’daki topraklarından daha geniş topraklara Türkiye’de sahipler. Peki, Türkiye bunları geri alabilecek mi? Bunların hepsi halledilebilecek konular, yeter ki Türkiye Cumhuriyeti devleti yeniden kendine gelsin ve Türk milletine Türk devletini geri verelim.

KADINLARIN FOTOĞRAFINI GİZLİCE ÇEKEN TERBİYESİZİ SAVUNUYOR

Bu kadar çok sayıda sığınmacı ile Türkiye kaosa sürüklenecek konusu programlarda, videolarda işleniyor. Onlar bizim gibi düşünmüyorlar ve bunu bir ümmet zemini olarak görüyorlar, kontrol edebileceklerini düşünüyorlar. Düşünün, bir İçişleri Bakanı var, insanların güvenliğinden sorumluyken, kızların kadınların fotoğraflarını çeken terbiyesizleri savunuyor, “Onlar kendilerini çektiler, taciz fotoğrafı öyle çekilmez” diyor, ne diyeceksiniz.

İKTİDAR ÇOK YIPRANDI AMA HİÇ KOLAY KAZANILACAK BİR SEÇİM DEĞİL

Yani muhalefet partileri istemedikleri bir aday çıkarırsa, muhalefet seçmeni istemese bile gidip Erdoğan’a mı oy verecek?

Evet, aynen böyle yüzde yüz emin olun. Bakın anketler de bunu gösteriyor, şu anda bütün tarafsız araştırmalarda Mansur Yavaş tek başına kazanıyor, oyu biz mi veriyoruz, onlar mı veriyorlar. İmamoğlu çok başarılı geldi ama sonra bu 2 senelik süreci kötü yönetti, kendisini destekleyen milliyetçi seçmeni de çok koparttı. Bütün bu nedenlerle, Yavaş karşısındaki durumu güçlü değil. Önümüzdeki seçimi muhalefet açısından kolay kazanılacak bir seçim olarak görüyor musunuz? Hayır görmüyorum, hiç kolay değil. Kimse kendini kandırmasın, Erdoğan çok yıprandı ama muhalefet partileri rehavet içinde olmamalı, biz hiçbir zaman olmayacağız. 6’lı masadaki muhalefet partilerinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat metnini nasıl buldunuz? Metinde Anayasa’nın değişmez maddeleri, Atatürk ilkeleri olmalıydı, yok. “Bundan sonra herkes kendi kimliğiyle siyasal ve kamusal yaşama katılacaktır” diyor belge. Şimdiye kadar biz başkasının kimliğiyle mi katılıyorduk siyasal ve kamusal yaşama?

ZAFER PARTİSİ, SADECE AKP VE MHP’DEN DEĞİL, HDP’DEN DE OY ALIYOR MAK

Araştırma anketinde Zafer Partisi’nin oyunun yükseldiği, yüzde 2 olduğu ve oyları AKP ve MHP’den aldığı ortaya çıkmış. Sizce neden diğer partilerden değil de AKP ve MHP’den alıyor?

Bence sadece AKP ve MHP’den değil, HDP dahil bütün partilerden oy alıyoruz. HDP’lilerden oy almamızın nedeni de HDP Suriyelilerin kalmasını istiyor ama HDP seçmeni dönmelerini istiyor, çünkü onlar da işlerini kaybediyorlar. Güneydoğu Anadolu’da değil, HDP’den daha çok Adana, İzmir, İstanbul ve Mersin’de alıyoruz. Bunu nasıl anlıyorsunuz? Kendileri ifade ediyorlar.

ERDOĞAN’IN ABDÜLHAMİT’E BENZETİLMESİ ONUN İÇİN EN İYİ ŞEYDİR

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan için Abdülhamit benzetmesi yapması tartışma başlattı ve hâlâ devam ediyor. Deneyimli bir siyaset bilimci ve siyasetçi olarak bu konudaki yorumunuz nedir?

Akşener’in Erdoğan’ı Abdülhamit’le karşılaştırması Erdoğan için olabilecek en iyi şeydir, seçmenini Erdoğan etrafında konsolide eder ve öyle de olmuştur zaten. Erdoğan’ın çıkış noktası Abdülhamit, tarihsel referansları Abdülhamit. Ben siyasi parti lideriyim ama propagandanın kitabını yazmış biriyim. Politikalarına değil, kişiliğine yönelik eleştiriler Erdoğan’ı zayıflatmıyor, aksine sağlamlaştırıyor. Biz Zafer Partisi olarak Erdoğan’ın Türk halkına ve devletine verdiği zararları, politikalarında ortaya koyuyoruz.