Yanılmışız, Allah affetsin!
Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.
Müflis tüccarın cezasını çocuklar…
Aptal politikacının cezasını ise bütün millet…
***
Üç beş yıl önceydi.
Terör sorununu terörist ile pazarlık yaparak çözebileceklerine inanan aptallar, onlarla masaya oturdu.
Karşı çıkanlar, kandan beslenen yarasa idi.
‘Analar ağlamasın’ diye yola çıkıp, milletin anasını ağlattılar.
PKK kurtarılmış bölgeler oluştururken, şehirleri bombalarla doldururken, hendek kazıp militan toplarken sadece seyrettiler.
Valilere de ‘dokunmayın’ talimatı verdiler.
Sonuç mu?
Kandırıldıklarını anladıklarında, o teröristleri temizlemek için 355 güvenlik görevlisi şehit oldu.
285 sivil vatandaşımız hayatını kaybetti.
Yani onlar kandırıldı, bedelini çocuklarını toprağa veren analar, yetim kalan çocuklar ödedi.
Akıllandılar mı peki?
Ne gezer…
***
Yıl 2015, bir Rus savaş uçağı Suriye sınırımızı ihlal ettiği gerekçesi ile düşürüldü.
Düşen uçaktaki iki pilottan biri hayatını kaybetti.
Yaşanan can kaybından dolayı, devlet büyüklerimizin üzüntülerini dile getirip, olayın araştırılacağını falan beyan etmeleri beklenirken, onlar ‘vur’ emrini kimin verdiği konusunda birbirleri ile yarışa girdi.
Cumhurbaşkanı, ‘bugün olsa yine düşürürüz’ dedi.
Ankara ile Moskova arasında gerilim tırmandı ve Rusya, Türkiye’ye yönelik bir dizi ekonomik yaptırım kararı aldı.
Sonuç mu?
Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) hazırladığı raporda, yaptırımların Türkiye’ye yıllık maliyetinin büyük oranda gıda, turizm, inşaat, konut ve perakende sektörleri kaynaklı olarak 11 milyar doları geçeceğini yazdı.
Yani onlar efelendiler, bedelini oteli boş kalan turizmci, domatesi elinde kalan çiftçi, yatırımı yarım kalan iş adamı, işsiz kalan milyonlar ödedi.
Akıllandılar mı peki?
Ne gezer!
***
Memlekette o kadar cami varken bir gün Cuma namazını Şam Emevi Camisi’nde kılma fikri geldi akıllarına.
Kardeşim Esat, katil Eset olmuştu artık.
‘Gitsin’ istiyorlardı.
Ama “hem şöför mahalli olsun, hem de 25 kuruş” diyordu bizimkiler.
‘Esat gitsin ama Suriye bölünmesin’ diyorlardı.
Irak’da yaşananlardan Libya’da olan bitenden hiç ders çıkarmamışlardı.
Yangına körükle gittiler!
Sonuçta ne mi oldu?
Güney sınırımızda Amerika’nın desteğinde, Kuzey Irak benzeri devletleşmeyi hayal eden bir Kürt bölgesi oluştu.
Daha dün kırmızı halılar ile karşıladığımız Salih Müslüm terörist başı, bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda resmi geçit töreni ile Kobani’ye uğurladığımız peşmerge terörist oluverdi.
Şimdi bu oluşuma engel olmak için askerimiz operasyon yapıyor.
Yani, yanlış hesabın bedelini yine biz ödeyeceğiz, kınalı kuzular ödeyecek.
Onlar mı?
Belki günün birinde, “Yanılmışız, Allah afetsin” derler!
Arkadaşım eline sağlık. Ne güzel hissettiklerimizi, duygularımızı,düşüncelerimizi yazıya döken birinin olması. Her yazını okumaya çalışıyorum. sağlıcakla kal…
Teşekkür ederim sevgili abiciğim. Bu vesile ile de yeni göreviniz nedeniyle tebrik eder, başarılar dilerim.