Yaşanan bina çökmelerinde sorun nerede?
İstanbul’da son birkaç gün içerisinde ardı ardına yaşanan bina ve istinat duvarı çökmeleri dikkatleri yapı ve hafriyat çalışmalarına çevirdi. Mevsim itibariyle birçok bölgesinde inşaat çalışmalarının sürdüğü megakent İstanbul’da benzeri olayların yaşanmaması için neler yapılmalı, olayların nedeni ne?
Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Tuncer Çelik, yaşanan olaylar için ‘göz göre göre yaşanan bir facia’ nitelendirmesinde bulundu.
“Yağmur yağdığında hatalar ortaya çıkıyor”
Son günlerde artan bina çökmelerinin temel nedeninin işin önemsenmemesi, yeterince ciddiye alınmaması ve uzmanı olmayan kişilerin hoyratça bu işi yapma çabası içine girmeleri olduğunu ifade eden Prof.Dr. Çelik, “Yaz inşaat mevsimidir, yazın zemin kuru olduğu için inşaat yapılması yeğlenir. Zira kuru zeminlerin mukavemet parametreleri yaş zeminlerinkinden çok yüksektir. Ancak mühendislerin kullandığı gerçek parametreler ıslak zemin parametreleridir. Sağlam gibi görülen istinat yapısının zemin ıslanıp suya doyduğunda mukavemetini kaybetmesi tüm bu olumsuzlukların temel nedenidir. Mühendislerin bu olguyu dikkate alıp ona göre proje ve uygulamayı yapmaları gereklidir. Son yıllarda küresel ısınma nedeniyle artan yoğun yaz yağmurları yazın da zemini suya doygun hale getirmektedirler. Dolayısıyla risk alınıp usulüne uygun yapılmayan yapıların göçmelerinin artması bu nedenledir” diye konuştu.
“Sütlüce olayı bir facia”
40 yıl önce Ankrajlı istinat perdelerini Türkiye’de ilk defa uygulayan ekip içerisinde yer aldığını belirten Prof. Dr. Tuncer Çelik, “Göçen perdeler hepsi ankrajlı istinat perdesi ama maalesef uzman olmayan kişilerin elinde yanlış proje ve yanlış uygulamanın tipik bir örneği Sütlüce’deki inşaat çukurunun ankrajlı perdesinin göçmesidir.” dedi. Sütlüce’de göçen bina ve istinat perdesinin görüntülerini izlediğini aktaran Prof.Dr. Çelik, “Orada perdenin altını tamamen oydular, oysa ki oymayı bir dolu bir boş pozisyonunda kademeli yapmaları lazımdı. Tabi perde altı boşaldığı için aşağıya indi. Maalesef göz göre göre facia denen şey oldu burada. Hem perde çöktü, hem arkadaki bina gitti. Binanın bir kusurunu görmedim çünkü temelinin üçte biri boşa çıktı, altta geri kalan zeminin kayması sonucu da devrildi” ifadelerini kullandı.
Çözümün bu çalışmaların ciddiye alınarak, uzman kişilere projelendirilip proje gereklerini doğru olarak uygulamaktan geçtiğini vurgulayan Prof.Dr. Tuncer Çelik, “Bir bina deprem olmadığı sürece ayakta kalır. Deprem 20-50 yılda bir olur ama istinat perdesi dediğinizde, yağmur her zaman yağabiliyor. Yaz ortasında da yağıyor. Zemin suya doygun olduğu anda da göçme kendisini gösteriyor. Çoğu zaman projeler doğru ama imalat yanlış oluyor, şantiye şefi yanlış uygulama yapabiliyor. Bu işlerde titiz çalışma, titiz projelendirme ve titiz imalat gerekiyor” şeklinde konuştu.