Yılların AK Partili köşe yazarı: Artık AKP…
AK Parti’yi “liberal İslamcı” olduğu dönemde ateşli şekilde savunan Nihal Bengisu Karaca, artık partinin “AKP” olduğunu söyledi. Partide kurucu kadronun tasfiye edildiğini ifade etti.
2000’li yıllara işaret eden Nihal Bengisu Karaca, “O günlerde AK Parti’ye ‘AKP’ diyen herkesi düzeltirdik” dedi. Ancak bugün partinin “AKP”ye dönüştüğünü belirten Karaca, “Marmara Denizi’nin mahvolduğunu anlamak için müsilajın, o dışkıya benzeyen deniz salyasının suyun yüzeyini kapladığını çıplak gözle görmeleri gerekti. Anlayana, son dönem ortaya saçılan iddialar da siyasetin müsilajıdır” ifadelerini kullandı.
AKP’yi “liberal islamcı” olduğu dönemde ateşli şekilde savunan Karaca’nın Haber Türk’teki yazısının satır başları şöyle:
“(…) Her şey bir yana iktidarda tek bir parti mi var?
Hayır yok ama evet, sorumluluğun önemli bir kısmı AK Parti’nindir.
Artık sadece AKP olan partinin.
Peki sorumluluğunu yerine getirmek için ne yapmalıydı?
Ne yapsaydı AK Parti olarak hatırlanmayı her şeye rağmen hak ederdi?
Yapılması gereken şey basitti.
Aklanmanın yolu, AKP’nin bir araştırma komisyonu talep etmesi ve o komisyonun bağımsız savcılardan oluşan bir heyetle iddiaları incelemesi.
Değil bu yöndeki soru önergelerini reddetmek, bu teklifi yapan bizzat AKP olsaydı şu an toplum başka bir noktada olurdu.
Ama yapılmadı.
Bilakis, “Suç örgütüne mi inanıyorsunuz?” denildi. Önceleri Sedat Peker’den kasıtla ‘mafya lideri’ ifadesi kullanılarak “Bir mafya babasına mı inanıyorsunuz?” argümantasyonuna başvurulurken şimdi bu isim üzerinden ‘örgüt’ çıkarma gayretleri göze çarpacak kadar açıkta cereyan ediyor.
Örgütün üyeleri kim olacak? Herhalde bir kamera, bir tripod ve iddialara kulak kabartanlar. Az geldiği düşünülürse yanına her sofraya maydonoz mahiyetinde FETÖ eklenebilir, hala boşluk kalırsa PKK ve DHKP-C de yardıma çağrılabilir. Adet haline geldiği üzere bütün muhaliflerini sindirme gayretine bu kağşamış yöntemle devam edebilirler.
Ancak “Balını yerken keyifli olan ‘örgüt’, iğnesini çıkarınca mı pis ve kaka oldu?” sorusunu hala cevaplayamamışken bu yeni örgüt tehdidine kimseyi inandıramazlar.
Grup Başkan Vekili Bülent Turan “Hata yapanı ayıklamak görevimiz” deyip yüreklere su serpti ama bunun ‘nasıl’ olacağı ‘ne zaman’ olacağı konusunda hiçbir detay yok.
Dolayısıyla umut edebilmek için sarılacağımız bir vesile de yok.
AKP olarak anılmasında hiçbir sakınca kalmamış olan parti yeniden AK Parti olmak istiyorsa, üretimden hizmete kadar idare ve sorunları çözme ediminin merkezinin Külliye değil hukuk devletinin doğal mekanizmaları olduğunu hatırlayacak ve hatırlatacak bir çalışma içine girmeli. Ve yukarıda da dediğim gibi, meseleyi muhalefete bırakmadan, bizzat ele alarak Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını kendisi teklif etmeli. Araştırma bağımsız yargı mensupları tarafından tahkik edilmeli.
Marmara Denizi’nin mahvolduğunu anlamak için müsilajın, o dışkıya benzeyen deniz salyasının suyun yüzeyini kapladığını çıplak gözle görmeleri gerekti.
Anlayana, son dönem ortaya saçılan iddialar da siyasetin müsilajıdır.
Tıpkı deniz gibi, siyasetin de biraz daha rant ve menfaat için torba torba salya akıtan, bulundukları partiyi bataklığa çeviren adamlardan ve zihniyetlerinden kurtarılması lazım.
Siz yapmazsanız başkaları yapar.”
(veryansintv.com)