YÖK’ten yatay geçiş işlemlerinde usulsüzlük yapan üniversitelere soruşturma

YÖK, yurt dışında öğrenim gören öğrencilere yönelik “yatay geçiş imkanı”nın Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nı dolanmanın bir yolu haline getirilmesinin kamu vicdanını zedelediğini belirterek, bazı üniversiteler hakkında işlem başlatıldığını bildirdi.

Yükseköğretim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, Kovid-19 salgını sürecinde özellikle yurt dışında öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin mağdur olmaması için yatay geçiş işlemlerinde bazı kolaylıklar sağlandığı ifade edildi.

Açıklamada, son derece olumlu düşünceler ve iyi niyetle alınan kararların birtakım kişi ve çevrelerce suistimalinin YÖK’e yapılan şikayetler ve basına yansıyan haberlerde yer aldığına işaret edilerek, Kurul’un yaptığı inceleme sonucu bazı usulsüz yatay geçişlerin ve bunların özellikle Ukrayna’daki bazı yükseköğretim kurumları üzerinden gerçekleştirildiğinin belirlendiği bildirildi.

YKS’de başarı sıralaması şartı aranan tıp, eczacılık ve hukuk gibi programlara yatay geçiş yapacak kişilerden, Dünya Üniversite Sıralamaları’nda ilk 1000 içinde yer alan yükseköğretim kurumlarında okuyanlar için bu başarı sıralamasının aranmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Söz konusu sıralamalarda ilk 1000’de yer alan Ukrayna’daki bazı yükseköğretim kurumlarının, ‘yatay geçişte başarı sıralaması şartından muaf olabilmek için tercih edildiği, bazı öğrencilerin bu yükseköğretim kurumlarına usulsüz kayıt yaptırmış olduğu, kimilerinin kayıt işlemleri sonrası ilgili ülkede bir gün bile bulunmaksızın yükseköğretim kurumlarımıza yatay geçiş yaptığı’ anlaşılmıştır.”

“KKTC’deki olay denetleme raporlarına yansıdı”

Açıklamada, KKTC’deki bazı üniversitelerde önce YKS’de başarı sıralaması kararı olanların dışındaki programlara kayıt yapıldığı, sonra başarı sıralaması olan Türkiye’deki ilgili programlara geçiş sağlandığının da denetleme raporlarına yansıdığına değinilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Bir örnek verilmesi gerekirse YKS başarı sırası 231 bin olan bir adayın önce Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi programına kayıt yaptırdığı, ardından KKTC’deki bir üniversitenin hukuk programına yatay geçiş yaptığı, sonrasında da buradan İstanbul’daki bir vakıf üniversitesi hukuk programına mevzuata aykırı biçimde geçiş yaptığı görülmüştür. Bu örnekleri çoğaltmak maalesef mümkündür.”

“Kamu vicdanını zedeledi”

Kovid-19 küresel salgını nedeniyle insani saiklerle sağlanmış olan yatay geçiş imkanının, fırsat eşitliğine aykırı bir kazanım elde etmek için YKS’yi dolanmanın bir yolu haline getirilmiş olmasının kamu vicdanını zedelediği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İncelemeler sırasında ayrıca eksik belgelerle yatay geçişleri yapılmış öğrenciler de tespit edilmiş ve tüm bu hususlarla ilgili olarak ‘öğrenci yatay geçişlerinde mevzuata uygun hareket edilmesi ve ivedilikle gerekli belgelerin tamamlatılması, belgeleri uygun olmaksızın veya eksik belgeleri tamamlatılmaksızın usulsüz yatay geçiş yapmış veya yurt dışından öğrenci kabul kontenjanı çerçevesinde usulsüz alınmış öğrenciler ile ilgili olarak mevzuat hükümleri gereğince kayıt işlemlerinin iptal edilmesi’ üniversitelere bildirilmiştir.

Yurt içinde YKS’ye yıllarca hazırlanan yüz binlerce gencimize ve onların emeklerine haksızlık ederek özellikle YKS başarı sıralaması şartı bulunan tıp, hukuk, eczacılık gibi programlara fırsat eşitliğine aykırı ve usulsüz bir şekilde kayıt hakkı kazanmaya yönelik olan, küresel salgın döneminde yurt dışındaki öğrencilerimizin mağdur olmaması için alınmış, insani tarafı ağır basan kararlarımızın bir tür istismarı niteliğindeki bu girişimlerin asla kabul edilmeyeceği ve gereğinin yapılacağı bilinmelidir.”

Açıklamada, bu çerçevede Kurul tarafından bazı üniversiteler hakkında işlem başlatıldığı ve bazı üniversitelerin de sorumlularla ilgili savcılıklara suç duyurusunda bulunduğu bildirilerek, “Yükseköğretim Kurulu olarak bu gibi hakkaniyeti çiğneyen kişi ve kurumlara müsamaha gösterilmeyeceğini, akademiye ve hakkaniyetle üniversiteyi kazanan öğrencilerimize karşı işlenen bu suçun cezasız kalmaması için gereğinin yapılacağını ve konuyla ilgili denetim ve takiplere tavizsiz bir şekilde devam edileceğinin bilinmesini isteriz.” ifadeleri kullanıldı.

(AA)