YSK neyi bekliyor?

YSK neyi bekliyor?
29.04.2019
A+
A-

Bilge(!) Lider Antalya’da konuştu…

Dedi ki; “Bizim merakımız YSK’nın bu kadar ağır bir yükün altından nasıl kalkacağıdır?

YSK herhangi bir şekilde meşru ve hukuki bir destek alacak mıdır? İçişleri ve Adalet bakanlıklarıyla birlikte MİT ve emniyet birimleri lazım gelen bilgileri paylaşıp olağanüstü itiraz sürecinin sağlıklı ve vicdanen isabetli bir netice vermesine katkı sunacaklar mıdır?

Varsayalım ki Feto’cüler tespit edildi. Buna rağmen YSK seçim yenileme kararı almazsa 15 Temmuz’da şehit düşen 251 vatan evladının yüzüne mahkeme-i kübrada nasıl bakılacaktır? 2 bin 193 gazinin hakkını hukukunu kim koruyacaktır? Hatta 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün isim değişikliği gündeme getirilecek midir? YSK’nın 7 asil, 4 yedek üyesinin zillete göz yummaması gerekir…”

15 Temmuz’da, her türlü siyasi değerlendirmeyi bir kenara itip, hayatları pahasına demokrasiye sahip çıkan insanların aziz hatırasının, bu şekilde küçük ve kirli siyasi oyunlara alet edilmesinin ayıbı bir kenara, Bilge (!) Lider’in YSK üyelerinin bilinç altına hitap etme zahmetine dahi girmeden ve gizlemek ihtiyacı duymadan,  açık şekilde vermiş olduğu tehdit mesajına dönecek olursak;

Bilge (!) Lider diyor ki, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve MİT, sandık kurullarında görev almış bir kaç kişiyi Feto’cu olarak yaftalasın, YSK da bu durumu gerekçe göstererek İstanbul seçimini iptal etsin.

Olur mu?

Olursa şaşırır mıyız?

Kimsenin şüphesi olmasın; YSK’nın Sayın Cumhurbaşkanı’na rağmen bir karar vermesi söz konusu olamaz.

Yaşanan süreç, göstermelik incelemeler vesaire, Sayın Cumhurbaşkanı’nın karar verebilmek için ihtiyaç duyduğu süre sebebiyledir.

Zira verilecek karar hayati öneme sahiptir.

İstanbul’da seçimi yenilemek Sayın Erdoğan için sonun başlangıcı olabilir. Daha büyük bir oy farkı ile alınacak ikinci bir mağlubiyet, zaten çizilmiş olan karizmasını bir daha tamir edilemez biçimde yerle bir eder.

Hiç şüphe yok ki, şu günlerde birden fazla kamuoyu araştırma şirketi AKP için sokağın nabzını  tutmakta, yenilenecek seçimlerde muhtemel oy oranlarını düzenli olarak Sayın Cumhurbaşkanı’na sunmaktadır.

Yani, seçimlerin iptal edilip edilmeyeceğini YSK değil bu anketlerin sonuçları belirleyecektir.

Dolayısıyla YSK’nın, itirazın reddine karar vermesi durumunda, kimse bu durumu, “bağımsız yargı” ve  “hukukun üstünlüğü”  şeklinde yüce değerler ile izah etmeye kalkmasın.

Şayet olursa, YSK’nın red kararı, iktidarın ikinci bir seçimi göze alamaması nedeniyle olacaktır.

İşte bu nedenledir sıkışan gaz, atılan yumruk, verilen özensiz ve ölçüsüz beyanlar.

Bir yandan muhalefet kışkırtıcı olaylar ve beyanatlar ile sokağa çağrılırken bir yandan da bu olayların İstanbul seçmenini ne şekilde etkilediği ölçülmeye ve seçmen yönlendirilmeye çalışılmaktadır.

İstanbul’da aday göstermemiş Bilge (!) Lider için “seçim yenilensin” demek kolay elbette. Nihayetinde onun sırtında yumurta küfesi yok. Çizilecek karizma onun değil. Bir güne “millet sevgisinden kaynaklı” (!)  sekiz miting sığdıracak olan da kendisi değil.

Dolayısıyla,  Bilge (!) Lider’in süreç ile ilgili kafa yorması gereksiz bir çabadır. Çirkin ve seviyesiz beyanatlar ile Türk milliyetçilerini daha fazla küçük düşürmemesi, kendisinden tek beklentimizdir.

En son, Sayın Akşener’in yüzbin imza ile Cumhurbaşkanı adayı olması aşamasında, benzer tehdit dilini kullanmış ve Sayın Akşener için imza verecek olan seçmenin Fetö’cü olarak yaftalanacağını ima eden beyanı, seçmen üzerinde sivri sinek tesiri bile yapmamış, saatler içerisinde yüzbini aşkın imza toplanmıştı.

Akıllarda kalan ise, Sayın Akşener’in Bilge (!) Lider’i etiketleyerek sosyal medya hesabından paylaştığı, İmza verenlerin listesini siz YSK’dan alır mısınız, yoksa ben posta ile göndereyim mi?” mesajı olmuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.