Yüksel Yılmaz, İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı için adaylığını açıkladı
Kurucu İl Başkanı Yüksel Yılmaz, İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı için adaylığını açıkladı.
16 Ağustos 2020 Pazar günü gerçekleştirilecek İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı 2. Olağan Kongresi öncesinde, il başkan adaylığını açıklayan Kurucu İl Başkanı Yüksel Yılmaz, adeta gövde gösteri yaptı.
‘Biz Olursak Güçlüyüz’ düşüncesinden hareketle kalabalık bir davetli topluluğu önünde İYİ Parti Bursa il başkan adaylığını açıklayan Yüksel Yılmaz, ”İlk günkü aşkla 17 Ağustos sabahı, kaldığımız yerden vazifeyi ifa etmek adına il başkan adaylığımı açıklıyorum” dedi.
25 Ekim 2017’de kurulan İYİ Parti’nin 200 kurucusundan biri olan Kurucu İl Başkanı Yüksel Yılmaz, Bursa il başkanlığı adaylık açıklamasında, ”16 Ağustos’ta gerçekleşecek bütün İYİ’lerin kazanacağı il kongremizde, bana yarenlik eden arkadaşlarımla birlikte “BİZ OLURSAK GÜÇLÜYÜZ” düşüncesiyle yola çıkarak İYİ Parti Bursa İl Başkanlığına ve yönetimine talip olduk. Uzunca zamandan beri yaklaşık olarak 20 yıla yakın süre zarfında, ülkemiz AK Parti iktidarı tarafından yönetildiği hepimizin malumudur. Milletçe içinde bulunduğumuz durumda gün gibi aşikârdır.” diye konuştu.
”Aziz milletimizin teveccühü ile iş başına getirilen AK Parti hükümeti, devri iktidarlarında uygulamış olduğu, vizyonsuz, ufuksuz ve akılsız politikalarla ülkemizi getirmiş olduğu durum gözler önündedir” ifadelerini kullanan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Maalesef hayatın birçok alanında eskisinden çok daha kötü durumdayız. İktidar olmadan önce aziz milletimize vaat edilenler ile gerçekler arasında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır.
- Yasakların önündeki engeller kaldırılacak bireysel özgürlüklerin önü açılacak dendi,
- Yoksulluk ile mücadele edilerek kökü kazınacak dendi,
- Yolsuzlukların damarına girilecek ve kurutulacak dendi
Oysa yaklaşık 20 yıllık devri iktidarlarında yapılan uygulamalarda bunun tam tersi uygulamalarına şahit olduk. Bırakın yasakların önündeki engelleri kaldırmayı, ülkemizde neredeyse yasaklanmadık hiçbir şey kalmadı. En basit anlatımla, en ufak bir sosyal medya eleştirisine bile tahammül edilemez hale gelindi.
Yoksullukla mücadele edip insanlarımızın yüzünü güldüreceğiz, vatandaşımızın daha müreffeh bir halde yaşamalarını sağlayacağız” demişlerdi. Oysa zatı muhteremlerin bir baltaya sap olamayacak çocukları ve yandaşları hariç yaklaşık 30 milyon insanımız yoksulluk yardımları ile geçinir hale getirildi. Ve maalesef utanmadan sıkılmadan da bunu bir övünç kaynağı olarak da anlatmaktalar.
Diğer bir konuda ise “Yolsuzluk ile mücadele edeceğiz, bütün hırsızlıkları önleyeceğiz, her türlü rüşvetin kökünü kazıyacağız” denerek iktidar olundu. Ama maalesef gelinen nokta itibarıyla önceden bireysel olan yolsuzluklar devri iktidarlarında kurumsal hale dönüştü.
Bütün bunlar ile birlikte hayatın diğer alanlarını ilgilendiren konularda da işler arzu edildiği gibi gitmiyor hatta tam tersine gidiyor. Gelinen durum itibariyle AK Parti’de bu kötü gidişatın günah işlemekte beis görmeyenler hariç herkes farkında.
- Eğitim alanında fikri hür vicdanı hür nesil yetiştirmek yerine, sözde dindar özde kindar bir nesil yetiştirir hale geldik
- Tarım alanında; Mahsulünü yetiştirip satıp geçinen iken, artık tarlasını satarak geçinen bir ülke olduk.
- Birçok esnafın ve şirketin iflas ettiği Ekonomide, dip noktaların test edildiği günleri yaşıyoruz.
- Ekonomik sebeplerden ötürü münferit ve toplu intiharların yaşandığı bir döneme ilk kez tanıklık ediyoruz. Eskiden seyyar satıcıların dolaştığı sokaklarda, şimdi icra memurları dolaşır hale geldi.
- Bununla birlikte evrensel dünyada önemli bir yere sahip demokrasi, hürriyet, eşitlik, adalet, hakkaniyet ve liyakat gibi kavramların günümüz muktedirlerinin zaviyesinde maalesef hiçbir önemi kalmadı.
Böyle bir ülkede halk iktidardan memnun değilse, gözler muhalefete çevrilir. Gel gör ki bizim ülkemizde İYİ Parti kurulmadan evvel, siyaset üretme adına her türlü ortam müsait iken, muhalefet partileri milletimize umut olamadılar. Hal böyle olunca aziz milletimiz de “ehven-i şer” gözüyle Ak Parti’yi istemeyerek de olsa iktidar da tutarak kaderine razı olmak zorunda bırakılmıştır. Böylesi ruh ikliminin hâkim olduğu bir ortamda “bu böyle gitmez kardeşim” diyerek ortaya çıkan ve İYİ Parti’yi kuran cesurlar hareketinin lideri Sayın Meral Akşener, ülkemizde umutların yeşermesine vesile olmuştur.
İYİ Partinin milletimizin umudu olması ile kuruluş aşamasında, anayasasının yazılmasında, tüzüğünün hazırlanmasında bu kadim şehrin ve bu garip kardeşinizle beraber bütün iyiliksever insanlarının büyük emeği, gayreti, mücadelesi ve alın teri vardır. Bu fedakârlıklar çok anlamlı ve değerlidir. Bu mücadeleyi anlamlı ve değerli kılan doğruları bilmek, doğruları söylemek ve daha da önemlisi sorumluluk sahibi iken, makam sahibi iken yani Süleyman iken doğrulardan yana tavır almak zordur. Bu tavır ve duruş neticesinde güzel günler görmek adına kurulan İYİ Parti yaklaşık 32 ayını geride bıraktı. Bu süre zarfında yenilmez armada görülen AK Parti, Sayın Meral Akşener’in siyaset sahnesinde yer almasıyla birlikte yenilgiyle tanışmaya başladı.
İYİ Parti kurulduktan sonra yapılan milletvekilliği genel seçimleri sonrasında hükümet TBMM’de sayısal çoğunluğu kaybetti. Sonrasında yapılan yerel seçimlerde ise AK Parti ilk defa başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok büyükşehirde yenilgiyle tanıştı. O gün bugündür kâbus görmeye başladılar ve görmeye de devam edecekler. Sizlerin ön ayak olmasıyla kurulan İYİ Parti, kurulmamış olsaydı seçim sonuçları nasıl tecelli ederdi? Sizlerin azmi ve gayretiyle başlayan bu süreç milletimizin sırtında artık kambur olan Ak Parti iktidarının sonunu getirecektir. İYİ Parti Türk siyasetinde belirleyen olmuştur. Bundan sonra ise yine sizlerin gayretiyle inşallah başrolde olacaktır. Bursa’mızın ve ülkemizin İYİ Parti’nin iktidarına gerçekten ihtiyacı vardır.
Çünkü Biz biliyoruz ki Sayın Meral Akşener liderliğinde ki İYİ Parti iktidarında;
- Devletin bürokrasisi bilgi, birikim sahibi ve liyakat sahibi vatan evlatları tarafından yönetilecektir.
- Ülkemiz nefis ile ihtiras ile değil akıl ile irfan ile yönetilecektir.
- Devlet; İYİ Parti iktidarında “Güçlü Kral” anlayışı ile değil, “Güçlü Kurallar” ile yönetilecektir.
- Kendimiz gibi düşünmeyenleri düşman görmeyip, vatan haini ilan etmeyeceğiz. Aksine farklı düşünenlerin fikirlerini dile getirmesinde en önemli güvencesi biz olacağız.
- İYİ PARTİ iktidarında; Din adamları ve görev yaptıkları mekânlar siyaset merkezi olmaktan çıkarılacak ve bu mabetlerimiz dinimizin doğru anlatıldığı kutsal mekânlar haline gelecektir.
- İYİ PARTİ iktidarında; adalet muktedirlerin iki dudağı arasında değil, Bağımsız Türk yargısında olacaktır.
- İYİ PARTİ iktidarında; makasından çıkarılmış Türkiye Cumhuriyeti treni tekrar raylarına geri döndürülecektir.
- İYİ PARTİ iktidarında Gelir dağılımındaki adaletsizlik ortadan kalkacak, yoksulluk son bulacak ve yolsuzluk ise tarihe karışacaktır.
- Kısaca İYİ PARTİ iktidarında ülkemizde çekilen sıkıntılar son bulacak ve Aziz milletimiz hak ettiği İYİ bir yönetime kavuşacaktır.
Bütün bu temennilerin gerçekleşmesi için Türkiye’nin Meral Akşener gibi bir cumhurbaşkanına ve İYİ Parti iktidarına ihtiyacı vardır. Bizlerde bu iktidar hedefine ulaşmak için sorumluluk alanımız olan Bursa’mızda partimizi başarılı kılmalıyız. Bir başka ifadeyle Bursa’da şampiyon olmalıyız. Bu sebeplerden ötürü arkadaşlarımla birlikte “İLK GÜNKÜ AŞKLA” yola revan olduk. Bu yola çıkarken biz biliyoruz ki Bursa’nın yakın siyasi tarihinde halkın teveccühüne mazhar olan ANAP, DYP, DSP kısmen MHP ve Ak Parti gibi siyasi partiler buradan aldıkları oylarla ülke yönetiminde söz sahibi olmuşlardır. Bu düşünceden hareketle delege arkadaşlarımız teveccüh gösterip bizi yeniden göreve layık görürse, Partimizin kuruluşunda Bursa’da oluşturduğumuz ideal il yönetimi anlayışını, istişare kültürünü, tabanın sesini ve katılımcılığı yeniden en üst seviyede tutarak sadece Bursa’mızda değil ülkemizde rol model olacağız.
Birlik beraberliği, kardeşliği, saygıyı ve sevgiyi daha güçlü kılarak şeffaf, katılımcı bir İl Yönetimi kuracağız. Bugüne kadar alışıla gelen hastalıklı siyaset anlayışından uzak, liyakati, parti içi demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü önce kendi vicdanımızda, dimağımızda içselleştirerek bütün teşkilatlarımızda bir hayat tarzına dönüştüreceğiz. Sen kalk ben oturayım, illa da ben olayım mantığından uzak “BİZ OLURSAK GÜÇLÜYÜZ” düşüncesiyle bütün herkesi kucaklayan ve kapsayıcı bir anlayışla partimizi sevk ve idare edeceğiz. Bizim yönetim anlayışımızda yol arkadaşının önünü tıkayan, onu basamak yapan, etik olmayan yollarla itibarsızlaştırmak isteyen Makyavelist düşünce tarzı dün yoktu, bugün de yok ve yarında olmayacak.
Bugüne kadar Yüksel Yılmaz olarak her bir yol arkadaşımın onurunu hep kendi onurum olarak gördüm ve bundan sonra da görmeye devam edeceğim. İl başkanlığımda sorunların konuşulduğu, tartışıldığı ve karara bağlandığı, fikri hür vicdanı hür yönetim modelinin oluştuğuna herkes şahit olacaktır. 16 Ağustos’ta yapılacak kongremiz neticesinde sonuçlar ne olursa olsun kazanan partimiz olacak, Bursa olacak ve Türkiye olacaktır. Toyumuzun yapılacağı İbrahim Yazıcı stadyumdan hep birlikte kazananın elini kaldırarak çıkacağız.
Tabi ki kader birliği yaptığımız ve birlikte hizmete talip olduğumuz dostlarımızın ve yol arkadaşlarımızın elini kaldırmak isterdim. Lakin delegemizin bugüne kadarki teveccühü gösteriyor ki arkadaşlarımız bizlerin elini kaldıracak.
Değerli dostlar “İLK GÜNKÜ AŞKLA” 17 Ağustos sabahı, kaldığımız yerden vazifeyi ifa etmek adına desteklerinizi talep ediyor bu duygu ve düşünceler içerisinde katılımızdan ötürü hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum.”