Zabıtalar ne işe yarar?
Başlığım biraz şaşırtıcı geliyor, biliyorum ama sadece gezen değil, görevi başında bir zabıtayı ne zaman gördünüz?
Çocukluğumda ve gençliğimde Belediye zabıtaları şehre deyim yerindeyse nizam verirlerdi. Sayısı az olan polis ve bekçiden daha fazla asayişi sağlarlardı.
Zabıtalar, esnafın sokağa masa, tabure veya tezgâh koymalarını önlerler; esnafın tartı aletlerini kontrol ederlerdi. Ayrıca bozuk ve hileli mal satmalarına engel olurlardı. Önüne gelen tezgâh açıp işportacılık yapamazdı. Zabıta, aynı zamanda esnafı da korurdu.
Zabıta işportacıya göz açtırmazdı.
Ya şimdi?
Gemlik’teki kanun korkusu olmayan kafe işletmecileri bir gaziye saldırdılar. Bu müessif olay sosyal medyaya yansıyınca savcı ve zabıta olayın üstüne gitmek zorunda kaldı. Böylece olayın yaşandığı kafenin ruhsatı olmadığı anlaşıldı. Eğer ilimizdeki Zabıtalar bir hafta ruhsat kontrolü yapsalar, inanın en az bin ruhsatsız ve vergi dairesine kaydı olmayan binlerce iş yeri tespit ederler.
Zabıtaya birkaç yıl önce kent trafiğinin kontrolü de verildi. Ama şu ana kadar gelişigüzel park eden araçlara ceza kesen, uyaran ve pazar alanları civarında trafik kontrolü yapan zabıta görmedim.
Nilüfer’de yaşıyorum. Daha önce yaşadığım Osmangazi ilçesine de gidiyorum.
Kent merkezinde esnaf çok rahat, kaldırımları işgal ediyor. Bazı kaldırımlardan vatandaş geçemiyor. Üstelik bu işgaller için belediyeye ödenmesi gereken “işgaliye resmi” ödenmiyor, işgalcilerin bundan haberinin olduğunu da sanmıyorum.
Pazaryerinde Kubbeli Han’ın her iki yanında ve önündeki sokak esnaf tarafından daraltılmış vaziyette. Sadece çarşı değil, esnaf fırsat bulduğu her yerde kaldırımlara taşıyor. Kaldırımların önündeki yolları da koyduğu engellerle araç parkına kapatıyor.
Reyhan pazarında Yeni Bezzaz Camisi’nin önünden geçerken hiç baktınız mı? Duvarları ürün teşhir yeri olduğu için neredeyse cami görülmüyor.
Kentimizde köpek besleyenlerin sayısı arttı. Köpeklerini gezdirenlerin hiçbirinin elinde köpeğinin pisliğini temizleyecek faraş, süpürge ve çöp torbası yok. Hesap soran da yok.
Bazıları zor zaptettikleri köpekleriyle dolaşıp etraftaki vatandaşı ürkütüyorlar, müdahale eden yok.
Geçtiğimiz aylarda pitbull cinsi bir köpek, hamile bir kediyi parçaladı. Hayvan uyutulacağına sadece sahibine ceza kesildi. Yarın bir çocuğu parçalarsa ne olacak?
Yaklaşık bir yıl önce çiftliğine davet ettiği kadınları köpekleriyle korkutup tecavüz eden ve fuhuşa zorlayan bir çete yakalandığını okuduk.
1960 yılların ortalarına kadar “noksan vezinli”, daha sonraları ise “eksik gramajlı” ekmek ve simitler toplanıp yurtlara verilirdi. Şimdi hiçbir fırıncı anlaşılan eksik gramajlı ekmek ve simit imal etmiyor anlaşılan.
Günümüzün deyimiyle ‘zabıta nasıl etkisiz hale getirildi?’ Cevap basit aslında, seçimler yaklaşırken zabıtaya uyarı gelir, “Aman esnafı üzmeyin”, seçim geçer, zabıta esnaf kontrolüne başlar. Bu sefer esnaf (çoğu iktidar partisine üyedir) hemen parti yöneticilerini arar. İlçe-il başkan ve yöneticileri hemen belediye başkan ve yöneticilerini; belediye meclis üyelerini ararlar. Telefon trafiğinden sonra zabıtaya “Esnafı üzmeyin” talimatları gelir. Bir müddet sonra zabıta kendiliğinden “GÖRMEZ”, “DUYMAZ” olur. Sonra da kentler yavaş vavaş yaşanmaz hale gelir. Sonra da bu durumdan şikâyet ederiz.
Sahi zabıtalar ne yapıyor veya niye görevlerini yapmaları engelleniyor.