Zafer Partisi’nden düşürülen Türk SİHA’sı hakkında basın bildirisi
Zafer Partisi, Suriye’nin kuzeyine Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı başlattığı hava harekatında ABD tarafından düşürülen Türk SİHA’sı hakkında basın bildirisi yayımladı.
İşte Zafer Partisi tarafından yayımlanan o bildiri:
”Pazar günü İçişleri Bakanlığı nizamiyesinde gerçekleşen saldırılardan sonra, TSK’nın önce Irak ve dün Suriye’de hava harekatı icra etmekte olduğunu takip ediyoruz.
Bu çerçevede dün akşam ilk olarak Reuters, ABD’nin F-16 uçakları ile Suriye’de bir Türk SİHA’sını düşürdüğü yönünde bir haber yaptı.
Haberde Milli Savunma Bakanlığımızca, düşürülen SİHA’nın TSK’ya ait olmadığı bilgisi de yer almaktaydı.
Gece boyunca durumu takip ettik.
ABD basını Reuters’in haberini kaynak olarak kullandı ve bir Türk SİHA’sının düşürüldüğünü geniş olarak servis etti.
Bu arada, saat 23.00 sıralarında basına düşen diğer bir haberde, Suriye’de Tel Rıfat yakınlarında, Dabık bölgesinde yer alan bir askeri üssümüze, PKK’nın roketli saldırı yaptığı ve 8 güvenlik görevlimizin yaralandığı haberi medyada yer aldı.
Gelişmeleri takip ederken, Milli Savunma Bakanımızın ABD Savunma Bakanı ile görüştüğü, bölgede gerginliği yükseltmeme ve IŞİD’e karşı birlikte mücadele konusunu konuştukları açıklandı. (Saat:23.51)
Müteakiben gece yarısına doğru, MSB bir basın açıklaması yayınlayarak, Suriye kuzeyine yapılan hava harekatı hakkında bir bilgilendirme yaptı. Ancak bu bilgilendirmede ne Dabık üssüne yapılan saldırı ve ne de düşürülen SİHA konusuna hiç temas edilmedi. (Saat:00.04)
Ortada şüpheli ve müphem bir durum var: Gerçekten bir SİHA’mız düşürüldü mü, yoksa bir provokasyon mu var?
Basın açıklaması yaptığımız bu saate kadar, ABD’nin Suriye’de bir Türk SİHA’sını düşürüp düşürmediğine dair henüz resmî bir açıklama yapılmadı.
Bu nedenle buradan AKP hükümetine soruyoruz:
- ABD bir Türk SİHA’sını hedef alıp düşürdü mü?
- Reuters’in haberinde, ABD askerlerine 500 metre kadar yaklaşan SİHA için tarafımızı defalarca uyardıkları doğru mudur?
- Bu uyarılar yapıldıysa, iki ülke arasında belirlenmiş olan “güvenlik protokollerine” niçin uyulmadı?
- Eğer ABD bir SİHA’mızı hedef alıp düşürdüyse, bunun açık bir düşmanlık ve TSK’na aleni bir saldırı olduğunu biliyor musunuz?
- Bu açık saldırının, kaza olduğu iddia edilen “Muavenet Muhribinin Vurulması” veya “Süleymaniye’de Askerimizin Başına Çuval Geçirilmesinden” daha vahim bir hadise olduğunun farkında mısınız?
- Bu vahim saldırganlık karşısında ABD’ye bir NOTA vermeyi düşünüyor musunuz? Yoksa NOTA denince siz hala müzik notası mı anlıyorsunuz?
- Böylesi vahim gelişmeler yaşanırken, niçin hala bir resmî açıklama yapmıyorsunuz?
- Yoksa suskunluk ile eksik yaptığınız bir şeyleri mi örtbas etmeye çalışıyorsunuz?
- Yüce Türk Milleti adına bu soruları size soruyor ve üstlendiğiniz sorumluluğun gereğini yapmanızı bekliyoruz.
- Bu kapsamda, Irak’ta daimî operasyon devam ederken, Suriye’de YPG/PYD hedeflerine operasyonlar aralıksız devam etmeli,
- Ancak bu operasyonlar kadar önemli, hatta daha da önemli olan konu: SINIRLARIMIZ ARTIK “YOL GEÇEN HANI” OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR!
- Sınırlarımız namustur!
- SINIRLARI TUTUN!”