ABD’ye rağmen Barış Pınarı Harekatı…

Emperyal güçlerin 150 yıllık şark ihanetleri bir türlü bitmiyor. Ruslar’ın sıcak denizlere inme çabası Akdeniz üzerinde gerçekleşemeyince Kafkaslar üzerinde Umman Körfezi’ne inme çabaları Kürtçülüğün Rusya’da öne çıktığına şahit olmaktayız. İlk Kürdoloji enstitüleri Moskova’da açılmıştır. Daha sonra Birinci Dünya Savaşı’nda Kürtçülük hareketlerinin bayraktarlığını İngiltere, akabinde Fransa yaparak Ortadoğu’da yeni haritalar tasarlama yoluna gitti. Bunun için Paris’te Kürdoloji enstitüleri açılarak yapay bir millet oluşturma çabaları bugüne kadar devam etti. ABD, dünyada süper güç olduktan sonra bölücülerin hamiliğinde Kıta Avrupası’ndan başlayarak bugünlere kadar geldi.

Irak’ta o dönemin iktidarının öngörüsüzlüğü sonucu Irak’ın kuzeyinde yapay devletçik kuruldu. Şimdiki iktidar da maalesef bu yapıya en büyük desteği sağladı. Emperyalistlerin kurmak istedikleri Kürt devleti için birazcık harita bilgisi olanlar, İran’ın batısından başlayarak güneyimizden Akdeniz’e açılacak terör devletinin temellerinin atıldığını göreceklerdir.

ABD, Irak’ta olduğu gibi Suriye’de bir Kürt devleti kurma çabasındadır. Nitekim PYD unsurlarını müttefik kabul ederek Suriye’de Arapları, Türkmenleri ve Süryanileri topraklarından sürerek Suriye topraklarının %36’sını müstakbel Kürt devleti için işgal etti. Türkiye ile bir müttefik gibi değil, Türkiye’yi bölmeye çalışan bir düşman gibi davrandığına hepimiz şahit olmaktayız.

ABD’nin bölücülere destek için Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı kullandığı dil ve üslup kabul edilemez. ABD aslında müttefikimiz olmaktan çıkmış durumda ama Türkiye Cumhuriyeti de bütün bu kahpe oyunları not etmektedir. Yeri ve zamanı geldiğinde gereğini de yapacaktır. Şimdilik Barış Pınarı Hareketi ile conilerin oyununu bozmaktadır.

Hal böyleyken iktidarın bütün gaflet derecesindeki yanlış dış politikalarına rağmen “bana ne” diyecek ne hakkımız, ne de lüksümüz vardır. Ortaya çıkan bu durum Türk’ün var oluş mücadelesidir.

Sözde müttefikimiz ABD ve Kıta Avrupası’na rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, güneyimizde bölücü bir devlete izin vermeyecektir!

ABD’nin Irak’ta gerçekleştirdiği rezilce oyun sonucunda Irak’ı bölerek kuzeyde yapay devletçik oyununu bu sefer Suriye’de gerçekleştiremeyecektir!

Eğer NATO ve stratejik müttefiklik, ülkemizin bölünmesine sebep oluyorsa, alın müttefikliğinizi başınıza çalın.

Tarihte bizler varken sözde müttefikler yoktu. Kimse kadim Türk milletinin geleceğini ipotek altına alamaz.

10 bin kilometre öteden gelen coniler, Türk’ün mukadderatını belirleyemez.

Barış Pınarı Harekatı bir siyasi partinin ya da hükumetin harekatı değil, topyekun Türk milletinin var oluş harekatıdır.

Geçmiş hataları, yanlışları bir tarafa bırakarak, not ederek bu kurtuluş mücadelesinde tek yumruk olmak zorundayız.

Ekonomik krizler bir şekilde aşılır, eğitimden sağlığa kadar birçok konu düzeltilebilir. Ancak ülkemizin yüzyıllarını etkileyecek conilerin bu kahpe oyunlarına Türkoğlu, şartlar ne olursa olsun geçit vermeyecektir. Bu harekat, Çanakkale kadar önemli ve Türk’ün Anadolu yarımadasına hapsedilmeye yönelik kahpe bir oyun olduğunu bilmek zorundayız.

Diğer yandan yıllarca Arap bedevizmini savunan iktidarın; Türkiye’nin zor durumunda sözde Müslüman kardeşlerin, hele Filistin’in Türk’e karşı tavrını gördüler.

Bu yaşanılan süreç siyasal İslamcılığın da çöpe atıldığına sadece Türkiye değil, koca İslam dünyası da şahit oldu. Bunu da bir yere not edelim.

Kahraman ordumuz,  “Barış Pınarı Harekatı’’ndan zaferle çıkacaktır. 3 bin yıllık tarihi geleneği olan ordumuz ne conilere, ne de onların vekalet bozuntularına pabuç bırakmayacaktır.

Allah ordumuzun yar ve yardımcısı olsun.